HAFTANIN MAHSULÜ

Bu hafta yaptıklarım arsında, en beğendiğim bu kolye. Dün tamamladım, gene çok güzel oldu.(ama öyle ne yapayım:))Firketeyi kum boncukla zenginleştireyim dedim, tabi oyaladı biraz.Ama olsun değdi bence. Akşam Bilge, koca ve ben altı tane film aldık. Dördü animasyon. Bugünlerde favorimiz "Mulan" bayılıyoruz ona. İlk filmi tüm hafta hatim ettiğimizden ikincisini aldık. Pür dikkat izledi akşam, bende yanında kitap okudum. Koca çok yorgundu erkenden yattı. Sabah da erkenden kalmıştı.Erkenden ofise geldi, biz hazırlanınca aradık geldi bizi aldı. Bu sabah yağmur yağıyor Ankara' da, dün de yağıyordu. Hala kar yağmadı. Sabah plates seansıma gittim. Çok kalabalıktı. Şen şakrak teyzeler vardı. Kakara kikiri bir seans oldu. İncecik bir kadın gördüm soyunma odasında. Arkası dönüktü. İncecik tanımlamamda hiç abartım yok, 45 kg.mış. Yüzünü görünce ellisinin üstünde olduğunu düşündüm ve bayıldım. Salonda yaımdaki kadın onu gösterip, "nisbet yapar gibi değil mi" dedi. Ben güldüm. Hayatım boyunca mutlaka 45 kg. olmuşumdur ama hiç hatırlamadığım bir dönemdeydi galiba:) Yok bu sefer kararlıyım, ideal kiloma ulaşıp sporu hayatımdan asla çıkartmayacağım. Yalnız bu dişim beni öldürecek. Dişten çok bademcik ağrısı gibi. Başım ve boynumu ise hiç söylemiyorum. O kadar keyifsiz yaptı ki beni. Akşam dedim bizimkilere "hiç üstünüze alınmayın "diye. Akşam ağrı kesici içmekten bıktığımı gören kocayla biraz bira içelim dedik. Ama yok birkaç yudumdan sonra içemedim. İlaç da almadım. Şimdi alayım diye çantama baktım, ama evde bırakmışım. Neyse "acı çekmek özgülükse" diye mırıldanıp sonunu "ben tavan yaptım acı çekmekte" diye tamladım. Valla abartmıyorum. Acı eşiğim düşük falan da değil. Ama ağrıyor işte. Benden bugün iyi ve keyifli birşeyler çıkmayacak, anladım...

Yorumlar