İTİRAF EDİYORUM...

Evet itiraf ediyorum; Facebook çılgınlığına ben de katıldım. Benim gibi hısım akraba yönünden asosyal birisi için ,dünden beri yaşadığım mesaj trafiği beni oldukça şaşırttı. Çok mu gerekliydi? Hayır tabiki, ama ne zararı olurki diye düşündüm. Bu arada iki gündür önceden yaptığım kolyelerin fotoğraflarını koyuyorum. Boş durmuyorum, güzel bir kolye yapıyorum ama henüz bitmediği için fotoğraflamadım. Kısmetse bugün biter. Dün akşam 1,5 saat trafikte boşu boşuna cebelleştik. Hacettepe' de bir müşteriye gidecektik. Bilge' yle ben de takıldık kocanın peşine. Tam mesai dönüşü olduğu için, o kadar feci bir trafik vardı ki. Bu şehirde alışamayacağım tek şey bu olacak galiba. Milim milim ilerleyip tam rahatlayacağımız yola girecekken polis yolu çekiciyle kapatınca, koca çıldırdı. Geri döndük, Esat'da pastahanesi olan başka bir müşterimize uğradık. Mis gibi bir çay içtik. Bilge' yi çok seviyorlar. Pastalar, meyve suları derken benim aklıma komşumuz Aydın' ın doğum günü olduğu geldi. Bir küçük pasta aldık, Bilge' de kocaman içi kalpli bonibonlarla dolu bir kutu şeker aldı. Aydın' ını eşini ve oğlunu da alıp, yanına gittik. Yaktık mumlarımızı, ardından keyifle yedik pastamızı. Çok mutlu oldular, hiç beklemiyorlardı. "İyiki hatırladık " dedik kocayla dönerken eve. Küçük şeyler bunlar belki ama keyifli şeyler. Aklıma Bilge' nin sabahki vukuatı geldi. Kocayla ikisi önce indi aşağıya . Ben yanlarına geldiğimde Bilge' de ağlamaklı bir surat "bir şey düşürdümmm" ne olduğunu sormamıza rağmen ısrarla aynı cevabı verdi. "Birşeyyyyy düşürdüm diyorum sana" Kocayla çaresiz baktık birbirimize. Hemen dikkatini çekecek, kıvırma hamlelerine yöneldik. Zor zanaat anne babalık... Sonuç olarak gözyaşı dökmeden Bilge' yi kreşe bıraktık. Koca servise çıktı. Bende 2009 yılının tüm hesaplarını kapatmış olmanın rahatlığıyla bugünü geçireceğim...

Yorumlar