YİNE PİKNİK...

Eskiden piknik diyince, cümbür cemaat gidilince keyifli olur diye düşünürdüm. Ama fikrim değişti. Kocaya göre aile olmak demek, mangal sahibi olmak demek ve havada güneşi gördüğün an mangalı kapıp, piknik yapmak demek:) Bu sebepten dün Mogan' la Mavi Göl arasında güya bildiğimiz yer (iki kez gittik) diyerek Kocanın tercihiyle Mavi Göl' e gittik.

Bilge beni çok şaşırtarak etleri hapur hupur götürdü.


Çiçekleri görünce topladı keyifle, parkta oynadı uzun uzun, göle taş attı...


Arabada sıkı sıkı tuttu çiçekleri, bırakmadı elinden...


Ağacın kabuklarının soyulduğunu fark etti biraz denedi, ama sonrasın da ağacı rahat bırakmaya karar verdi...




Bu dala bağlanmış içi taş dolu poşet, tamamen kendine ait bir buluş. Keloğlan misali attı omzuna poşetini, içini de taşla doldurdu, göle atmak için...






En son akşam üzeri iptal durumunda kucağımda uyuya kaldı. Cumartesi günü uzun uzun düşündüm" acaba Bilge anneyi delirtmenin 1001 yolu diye bir kitap hazırlığı içinde mi diye". Abartmıyorum, önce baş parmağıyla işaret parmağı arasında bir parmağı daha olduğunu ve onu kaybettiğini idda ederek ağladı, ağladı. Sonra ağzının sürekli bır bır konuştuğunu onu verip yeni bir ağız almamız gerektiğini söyledi. Bunlar en garipleriydi, sıradan olaları yazmadım. "Prenses ve Kurbağ" filmini izledik, çok güzeldi,çok duygusal ve çok komik...Pazar günü piknik dönüşü de "Avatar" ı izledik. Bilge' yi bırakacak bir yer olmadığı için sinemaya gidememiştik. Bu haliyle bile çok güzeldi, eminim 3D si süper bir şey olmuştur. Balkondaki soğanlarım ve sarımsaklarım yeşil yeşil çıkmaya başladılar, gelecek hafta da biraz hercai menekşe alayım, biraz çin karanfili ve portulaca. Nerde bulacağıma dair biraz fikrim var, umarım hayal kırıklığına uğramam. Hey gidi günler serada F1 tohumlardan yapardık onbinlerce, ne keyifliydi çimlendirme kaplarında kafasını çıkartmış tohumlar, sonra poşetlere ya da saksılara şaşırtılıp tezgah üstüne alırdık. İlk çiçek açan fideyi tezgahın ortasına koyardık, güya kıskanıp diğerleride açsın diye. Kıskançlıktan mı bilmem yanındaki etrafındaki fidelerde açardı hızla. Mayısta Antalya' ya gidince dönüş yolculuğumuz arabayla olacağı için, ne varsa toplayıp getireceğim:)...






Yorumlar

  1. Belki biliyorsundur, Demetevlerdeki mezarlığın karşısı boyluboyunca seradır, uzak demezsen istediğin her çeşidi bulabilirsin.
    Geldim geleli antalya'yı turluyorum hala doyamadım, çok sıcak ve çok güzel. Mayısı sabırsızlıkla beklediğine eminim. Belki gelince görüşürüz. öpüyorum seni ve Bilge'yi...

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Leylakcığım, tam bahsettiğin yere gideceğim Teyzem söyledi çok çeşit var diye. Aynen öyle nasıl sabırsızım hem annemi çok özledim hem Antalya' yı.Ben de çok isterim görüşmeyi sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel resimler bunlar. Bu arada parmak hikayesine çok güldüm. Bu çocuklar neler düşünebiliyorlar?. Bilge'nin tatlı yanaklarından öpüyorum

    YanıtlaSil
  4. Açık havaya mangala dayanamıyor minikler. Akşam olunca bütün enerjileri tükeniyor. Fotoğraflar çok güzel.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder