BİLGE VE BABASI...


Dün babalar günüydü, babamı kaybetmekle anlamını yitiren günlerden biriydi, bayramlar, doğum günleri gibi. Ama yitik anlam kızımla birlikte tekrar yerini buldu. Bekir Coşkun' un şu yazısı da benim gibi, onun gibi babalarını kaybeden insanların duygularını anlatıyordu.
Kızlarla babaları arasında annelerin hayranlıkla ve kıskanarak baktıkları müthiş bir bağ vardır. Kızlar da buyüzden sanırım, babalarına benzeyen erkekler seçerler hayatlarında. Mutlaka babalarından bir parça vardır bu adamlarda. Kocam kızımız olunca havalara uçmuştu , benim şaşkın bakışlarım arasında. "Bilge olsun adı" dedi, merakla büyümesini izledi. Hiç kızmadı, hiç bağırmadı. Bilge ne istese fazlasıyla , hatta abartarak yerine getirdi. Kolunda uyuturdu küçükken, o kadar küçüktü yani, "sesi nasıl olacak, kadife gibi sanki" derdi. Bilge her "baba" diye seslenişinde, benim yüreğim sızlıyor. Yıllar oldu takvimlere göre, ama benim için öyle mi? Hergün bir şekilde aklımın bir köşesinde. Ama hep gülümsüyorum onu düşünürken, hüzünle karışık...

Yorumlar