Cumartesi ve Pazar günü Bilge' yle balokon dışında, dışarıya burnumuzu bile çıkartmayarak, kendi rekorumuzu kırdık:))

Bilge' yle "kıyafetçilik" oynadık, evde ince üzerine dolayabileceği ne varsa döktü ortaya, tabi taçsız olurmu. Günün ilerleyen saatlerinde "tarzan "kıvamında, üzerinde birtek çamaşırıyla dolaştı durdu.


Cumartesi günü evi temizlemeye kalkan ben, bu şehre geldiğimden beri terlemediğim kadar terleyip, içmediğim kadar su içtim. Kaplumbağa olmak istedim. Bu arada kaplumbağamız tek kaldı. Bu son kalan "fısık" kaplumağa pek bir hareketli. Beni görünce kıpır kıpır oluyor , verdiğim yemi hemen mideye götürüyor. İki tane yan yana yaşatamadık, belki kaplumbağalar tek yaşamayı seviyordur diye düşünmeye başladım. Bilge' de alıyor eline anlatıyor, film izliyorlar. Ben yem verirken kıpırdanmaya başladığını görünce, "artık ben vereyim mamasını" dedi. Anlaştık, ama ben görmeden vermeyecek:)) Hafta sonu bir sürü film seyrettim, onlardan başka zaman bahsederim. Aman kendinize dikkat edin, bol bol su için...

Yorumlar