KENDİN YAP, KENDİN OYNA

Çocukların birşeylerle ilgilenme süresi o kadar kısa ki. Oyuncak rafında görüp "hiiii çok güzelmiiiş alalıııım mı" dedikleri bir oyuncak bile eve geldikten sonra, diğerlerinin yanını boyluyor. Hafta sonları hepsi ortalığa çıkıyor, ilk kez görmüş gibi oluyor. Bu aralar odasını kendi temizlediği için ( öyle istiyor) dağıtmıyor da, toplamamak için:)) Şimdilerde vazgeçemediği bir "zuzu " var yanından ayırmadığı, Teddy ise geçen sene o kadar yol yaptı bizimle, şimdi raftan hüzünlü hüzünlü bakıyor. Toy Story seriside pek işe yaramıyor. Bende artık ne zaman yukardaki repliği tekrarlasa "sen oyuncaklarınla oynamıyorsun, o yüzden almayacağım" diyorum. Kitap ve kırtasiye gereçleri için asla sınırım yok, istediğini alabilir. O da benim gibi bayılıyor renkli kalmelere, silgilere, postitlere... Bir de oyun hamuru durumumuz var, eskiden beri oyun hamurunu açar, renkleri birbirine karıştırır, sonrada unufak ederdi. Bu durum biraz değişti, artık hamurdan belli objeler yapmaya başladı. Kafasındaki "sihirli tacı" dün yaptı, ben kolye yapıyor zannettim, yanılmışım. Taktı kafasına, hopladı zıpladı. Bir ara bilgisayarda kendi fotoğraflarını çekmiş, yukardaki onlardan biri. Nerdeyse tüm öğleden sonra onunla uğraştı, sonra dışarıda komşulara gösterdi. Bu "kendin yap, kendin oyna" durumu için yaratıcı fikirler mi bulsam, ama ben yardım ettiğim zaman, bu kadar kıymetli olmuyor biliyorum.
Dün laf anlatamadığım bir müşteriyle telefonda konuşuyordum. Hani anlatırsın, bir daha anlatırsın işe yaramaz ya öyle birisiyle. En sonunda adam işinin zorluklarını anlatmaya başladı ne alakaysa, benimde tepem attı "biz de gül bahçesinde yaşamıyoruz "dedim. Bu konuşmamızı dinlemiş, durup durup "niye bahçede yaşamıyoruz, niye güllerimiz yok" diye soruyor, bu hak sana, ver bakalım cevabını Sevda:)))


Yorumlar

  1. Amaaaan! büyüdükçe dibe batırıyorlar bizi.. Ben baş edemiyorum Selim'le ve bugün farkettim ki acziyetimden bağırıyorum tüü ne rezalet!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder