Dikiş Makinesi

Bundan yaklaşık dört yıl önce Ankara' ya taşınırken annem bu makineyi bana verdi. "Yırtığını, söküğünü dikersin " dedi. O zamana kadar yırtığımızı, söküğümüzü kendisi dikiyordu. Bu dört yıl boyunca, geçen sefer geldiğinde gösterdiği kadarıyla biraz dikiş dikmeye yeltendim. Alt mekikteki iplik bitince, benim dikiş maceramda sona erdi. Yıllar önceydi, memleketteki evimizdeydik. Anneannemin anneme verdiği "kara makine" denilen Singer dikiş makinesine bayılırdım. Annem o makinede mucizeler yaratır, bize çok güzel giysiler dikerdi. Çocuk aklı işte, makinenin başına oturunca bende öyle güzel şeyler dikerim zannediyorum. Ama annem asla oturmama izin vermiyor. Bir gün evde olmadığı zamanı kollayıp, heyecanla makinenin başına oturdum ve parmağımı dikme başarısını gösterdim. En ilginç yanı da bunu annemden gizledim. Tabi ondan sonra başına oturmak için hiç heveslenmedim. Bu gelişinde anneme bunu itiraf ettim. Neyse annemle güldük halime, parmağımı nasıl sakladığıma şaşırdık, sonra bana tekrar mekiği nasıl takacağımı gösterdi. Annem gittikten sonra ben yine tıkır tıkır dikerken iplik bitti. Mekiği çıkartmaya çalışırken mekiğin yuvası elimde kaldı. Biran kafamdan aşağı sıcak sular döküldü, neyse uğraş uğraş takabildim. Sonra bir kaç kez söküp çıkarttım. Mantığını anladım, geç oldu ama dikiş makinesiyle barıştık Şimdi elime geçen her şeyi tıkır tıkır dikiyorum, dikmeye çalışıyorum:))

Yorumlar

  1. Haydi kolay gelsin o zaman.

    YanıtlaSil
  2. ohh hadı kolay gelsın..ama parmagını dıkmısın ya ıste orada ıcım cız ettı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hatırladıkça benim de içim cız ediyor bir de o acıyı annemden nasıl sakladım hâlâ şaşırıyorum:))

      Sil
  3. Annem de bana geçen doğum günümde getirdi kendi makinesini. Bir tür depolama alanı ve köşe sehpası şeklinde duruyor salondaki kapının arkasında. Bir kaç defa denemek istedim ama sesi Gülbilge'yi uyandıracak kadar gürültülü olunca vazgeçtim. Sanırım bir kaç sene sonra yeniden denemeye cesaret ederim :P

    YanıtlaSil

Yorum Gönder