Hafta Sonu

Sanki yazmayalı ay olmuş gibi hissediyorum. Dünden beri çok daha iyiyim. Hafif burun akıntım var ama çok rahat "iyiyim" diyebiliyorum. Bunu söylemek çok güzel bir duyguymuş, bir kez daha anladım.Malum hastalanınca ayakları uzatıp yatma lüksüm olmadığı için, günlük rutinim, sümük ve öksürük eşliğinde devam etti. Bu süre içinde Bilge' yi ve Koca'yı ayrı ayrı alışverişe götürüp, kışlık eksiklerini tamamladım. Bir arkadaşımı doktora götürüp, gerim gerim gerildim (evet jinekoloğa götürdüm) Sonra uzun uzun dinleyip, pes edip "ne yaparsanız yapın" dedim. Hafta sonu kursa gidip, geveze bir kadın eşliğinde çizim yapmaya çalıştım. Şişe çizebildiğime sevinirken, canlı model çizimim felaketti, model kıza fazla para verip,vicdanımı rahatlattım:))  Juli Zeh' in "Sessizliğin Gürültüsü" ne başladım ve bayıldım, bugün yarın bitiririm. Pazar günü kurs çıkışı Bilge'ye sinema sözümüz vardı. Koca " başım çok ağrıyooooo" diyerek çamura yattı. Biz Bilge'yle "Çılgın Hırsız 2" yi izledik. Salon tıklım tıklımdı. Çocuklardan çok gençler vardı ve çok güzeldi. O kadar çok güldük ki. Tek kötü tarafı 3D gözlüklerinin çok ağır olmasıydı. Neyse filmi izlerken katıla katıla güldük. Küçük bir alışveriş daha sıkıştırıp araya, eve geldik. Baktım Koca pek bir huzurlu duruyor, sardım Bilge'yi başına. Kalan ödevlerini tamamladılar:)) Önce sağlık , sonra keyifli bir hafta diliyorum hepimize...

Yorumlar

Yorum Gönder