Çiçek, böcek v.s..

Sabahın köründe kalktım yine, kendimi şaşırtamıyor olmam ne sinir bozucu. Mutfakta dolanırken Bilge' ye beslenme koymak için ekmek olmadığını fark ettim. "Ekmek yoksa, pasta ya da kek ya da onun gibi bişiy" alternatifi de buzluktan fos çıktı. Çarelerin tükenmediği demokratik ruhumdan "yaşasın krep" fikri çıktı. Ama Bilge' nin krep konusuna bakışı sürekli değiştiği için riskli de olsa,çaresiz yaptım. İçine bol çikolata, hangi çocuk "hayır" der ki? fikrine kendimi hazırlayıp Bilge' yi uyandırmak için odasına yollandım. Öyle güzel uyuyordu ki, biraz daha uyusun dedim. Elimde fotoğraf makinesi kolajdaki kareleri çektim. Kitaplığına oturttuğu bebekleri çok komikti. Yanı başında okuduğu kitabı "Heide", yanında benim okuyup bitirdiğim yine onun kitabı "Tepemde Eşekarısı Gibi Vızıldayıp Durma". Duvarda yeni aldığımız kelebeklerin olduğu çerçeve.  Rüyasında Alp'ler de koşuyor olma ihtimali... Ah çocuk olmak ne güzel...
Keyifli uyandırıp, krepe kulp takmaması için, yeni çimlenen maydonozları kullanıp, başarılı bir sabaha imza atmış bulunmaktayım. Tebrikler kabulümdür, benden bu zamanda daha iyisi çıkmaz, idare edin. Bugün işi gücü serip " Pal Sokağı Çocukları" nı okumaya vuracağım, kendinize bakabildiğiniz kadar iyi bakın...

Yorumlar

  1. Bilgiç Yalvaç Ural'a imzalatmıştı onu kitap fuarında, ben daha okumadım ama:-) Oy maydonozları yesinler, yani biraz daha büyüyünce yiyin tabi şimdi değil. Kendimizi yemeyelim yeter, bu ruh halinden çıkmamız gerek.

    YanıtlaSil
  2. O da mı bir monster high delisi. Tüm kızların ortak noktası sanırım:)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder