Hafta sonu

 Gün geçmiyor ki memlekette kötü, daha kötü olaylar olmasın. Herkes her şeyi konuşuyor, boş konuşanda var, dolu konuşanda. Ne yapmalı, nasıl yapmalı bilmiyorum. Çok mutsuz hissediyorum kendimi.
Kızımın "neden keyifsizsin" sorusuna cevap veremiyorum. Ona, kitaplara, sanata, çiçeğe, böceğe tutunmaya çalışıyorum.
Akşam üzeri yağmurlu geçiyor bugünlerde. Ardından toprak kokusu, ıhlamur kokusu geliyor burnuma. Yolda bakımlı bir Anadol gördüm, camında "Satılık Değildir" yazıyordu, gülümsedim. Kursta başladığım tabağımı boyama işine evde devam ettim. Yanında küçük bir de kare duvar süsü boyadım. Kursta tabağın zemin rengini attık, bir kaç kat daha gideceğim. Ardından da vernikleyeceğim. İlk işim olduğu için fırınlatmaya korktum, kırılma, renk bozulma sorunu olabilirmiş.
YKY' den yine adına takılıp Emrah Öztürk' ün "Limon Yağmuru" kitabını aldım. Çok güzel öyküler var içinde. Yazarın ilk kitabı, ilk kitap için oldukça başarılı buldum, merakla diğer kitaplarını bekleyeceğim.
Oktay Rıfat' ın "Bir Kadının Penceresinden" kitabına başladım. Filiz' in hikâyesi içimi burkacak gibi görünüyor. Bilge' nin okulunda bahar şenliği var. Kermesten yırttım, mısır patlatıp getirmemi istediler. Bilge şenlik lafını duyunca çok keyifli bir şeyler olacağını düşündü. Umarım hayal kırıklığına uğramaz. Fizik tedavi günleri devam ediyor, yeni yeni teyzeler ve amcalar katılıyor. Hafta sonu bitecek, Koca' ya çok iyi geldi. Umarım bir daha tekrarlamaz. Her zaman olduğu gibi keyifli bir hafta dileyeceğim ama dilim varmıyor. Normal bir hafta dileyim, kimsenin ölmediği günlerimiz olsun...

Yorumlar

  1. Tabak çabuk bitiyor sanki, hızlanmışsın:-)

    Evet evet, normal bir hafta olsun..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder