Teyzemle konuşuyoruz, "kabağı ne yaptın diye soruyor" aslında bir köşede bir süre dursun istedim ama o kadar büyüktü ki, masanın yarısını kaplıyordu. Okuduğum kitabın en heyecanlı yerinde Koca radyoyu kapatıp en gıcık olduğum tv kanalını ve tiplerini açınca o hırsla mutfağa daldım. Kabağın hakkından geldiğimde sağ kolum tutmuyordu. Teyzem "bizim köyde çok iyi hamur yoğuran bir kadın vardı. Ekmek yapacağımız zaman nasıl yapsak da kızdırsak diye düşünürdük, hırsla daha güzel hamur yoğuruyordu " dedi.
Yalnız dolabın her yeri poşet poşet kabak oldu. Dün birazını tatlı yaptım, bir dilimden bizi doyuracak kadar tatlı çıktı. O sırada çöpü almaya gelen apartman görevlisi ablaya sordum ister mi diye, "olur biz çok severiz" dedi. Aman ne sevindim, poşeti görünce "sana kaldı mı" dedi , "daha bir sürü var " dedim.
Bu kabak nereden çıktı derseniz Emin Amca'nın tarlasından. Bu sene çok bereketli geçmedi hasadı, ama kabaklar almış başını gitmiş. Bir bu kadarda lahana getirdi, onuda turşu yaptım. Biraz daha mutfakta kalsam delirebilirdim. Etrafta kimse de yok verecek,  insan kendini ciddi ciddi asosyal hissediyor:))Bundan sadece böyle durumlarda şikayetçiyim gerçi:))

Yorumlar

  1. Kabağı verecek birini mi arıyodunuz? Ben talibim. ;) Hazır da soyulmuş galiba bi de, ohmisss... :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hemen vereyim diyeceğim ama hafta sonu dağıta dağıta sonunda bitirdim:))

      Sil

Yorum Gönder