Büyüklere çocuk kitapları...



Yüreğim daraldığında tutunduğum en yakındaki dal kitaplarım. Bu arada benim için ayrı bir keyif olan çocuk kitaplarından da burada bahsetmek istiyorum. Kendi kitaplarımın çoğunu netten alıyorum, daha programlı ve hesaplı oluyor. Bilge' nin kitaplarını ise özellikle kitapçıdan almaya özen gösteriyorum. Rafların arasında dolanması, minik ellerinin kitapların üzerinde dolaşmasını izlemek ayrı bir keyif. Bu arada çocuk edebiyatının nimetlerinden bende faydalanıyorum.

"Vanilya Kokulu Mektuplar" Bilge' ye verilmiş bir ödevdi. Hatta burada da yazmıştım. Kitap çok güzel, zaten Sevim Ak' ın kötü bir şey yazacağı aklımın ucundan geçmez. Tek sıkıntı Bilge bu kitabı 11 ya da 12 yaşında okusa daha güzel olurdu. Daha kolay anlardı. Benim desteğim gerekmezdi. Buna rağmen Bilge de ben de çok sevdik kitabı. Özellikle "düş satıcısı"yla ilgili bölüm Bilge' yi çok etkiledi. 
"Annesiyle babası ayrılan Kıymık bir süreliğine anneannesinin yanına yerleşmek zorunda kalır. Hayal gücü çok geniş bir çocuk olduğundan, kendi dedektiflik bürosunu kurar. Bir gün postacı Bay Güleryüz, Kıymık' ın ölen dedesine, otuz yıl önce Paris' ten postalanmış bir mektup getirir; "Aaaaa Krala bak!" diye başlamaktadır mektup, bir masaldır bu ve mis gibi de vanilya kokmaktadır. Gönderilen bu mektupların gizini çözmeye kesin kararlı acar dedektif Kıymık kollarını sıvar..." (arka kapaktan)Kitap Can Çocuk' tan "Okumaktan hiç vazgeçmemen dileğiyle" çıkmış( bayılıyorum son sayfadaki bu dileğe)123 sayfa, resimleyen Behiç Ak.
"Altın Ejder Krallığı" itiraf ediyorum Bilge' ye niyet ama bana kısmet olacağını bilerek aldığım Ifavori yazarım Isabel Allende kitabı. Bilge kısa bir özetini dinledi benden, okuyacak yaşa geldiğinde sanırım bu 14-15 yaşları olacak eminim keyif alacak. Üstelik benim yaptığım hataya düşmeden üçlemeye ortadan başlamayacak. İlk kitap Canavarlar Kenti' nden başlayacak:)) Allende' nin "Günlerin Getirdiği" kitabını okurken üç torunu için yazdığı bu seriyi duymuştum ve kitabı siparişime eklemiştim.Merakla başladım kitaba ve bir çırpıda bitti:))
"Doğunun mistik dünyasına yolculuk...Himalayalarda küçük bir krallıkta yüzyıllardır gizli tutulan, değerli taşlarla süslü Altın Ejder heykeli açgözlüleri harekete geçirir. Kahramanlarımız ise söylencelerin izinden gitmekte kararlıdır" Yine Can Çocuk ve 430 sayfa.
"Dedem Bir Kiraz Ağacı" Angela Nanetti' nin harika bir kitabı. Kapağından tutun içindeki resimlere, yazarın muhteşem anlatımına, bunun harika çevirisine hayran kaldım. Aslında içimi acıtan hüzünlü bir öyküydü, sanırım ne zaman kiraz görsem aklıma Tonino ve dedesi Ottaviano gelecek. Birde Felıce. 
"Tonino, köyde yaşayan dedesiyle anneannesine düşkün bir çocuktur. Onların köydeki sevgi ve eğlence dolu yaşamı, Tonino için anne ve babasının baskısından uzak, özgür günler anlamına gelmektedir.
Annesi doğduğunda dedesinin dikmiş olduğu kiraz ağacı Felice ve anneannesinin beslediği akıllı kaz Alfonsina , Tonino için çok özeldir. Hele yaşamındaki önlenemez değişiklikler, Felice ve Alfonsina' ya yepyeni bir gözle bakmasına neden olacaktır" (arka kapaktan) Günışığı Kitaplığı'ndan çıkmış, 158 sayfa. Kesinlikle okuyun derim. 
İçinizdeki çocuğa sıkı sıkıya sarılmanız dileğiyle...

Yorumlar

  1. Kiraz ağacı dışında diğer ikisini ben de okudum, ve çok sevdim:-)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder