Hayat...

Geçen cumartesi hayat durdu. haberi duyduğumda taksideydik, Kızılay' a gidiyorduk. Neye uğradığımızı şaşırdık. Kursa yakın bir yere kadar gelebildik. Kursu aradım "gelin"dediler. Yolda ağlayan, slogan atan,üzgün insanları görünce, Bilge çok korktu.olanları ona anlatmaya çalıştım . Kursa gitmek istemedi. Gözlerinin içine bakarak yalan söyledim "her şey yolunda,burası güvenli, şimdi dersine çıkıyorsun, akşam gelip seni alıyorum" dedim. Bunları söylerken, bir taraftan da kendimi ikna etmeye çalıştım. O an eve dönsek milyonlarca soru soracak, bir daha o bölgeyi güvenli görmeyecekti. Bilge' yi bırakınca bulvara doğru yürümeye başladım. Kızılay' ın kan bağışı  otobüsünün önündeki kuyruğu görünce hüngür hüngür ağladım. (kan bile verememe lanet okudum) Bulvarda yürürken bir inşaattan gelen "bummm" sesiyle onlarca insan yolda kala kaldık. Herkes birbirine bakıyordu. Adamın biri inşaat alanına doğru ana avrat sövünce toparlandık sanki. Bir taraftan elim telefonda, rakamların bu kadar ağır olduğunu, bu kadar ezici olduğunu anladım. Akşam Bilge'yi aldım eve geldim. Bir sürü akraba aradı, "iyi misiniz" diye. Orada olmamak, ölmemiş olmak "iyiyiz "demeye yetmedi.
İki gün sonra bazanın altından kışlıkları çıkartırken kafamı masaya çarptım, o anda kan revan içindeki katliam görüntüleri geldi gözümün önüne hüngür hüngür ağladım, "nasıl dayanır yürek bu acıya" diye... Sonra...sonra...hayat devam etti..devam ediyor... Güzel şeyler görmeye çalışıyorum... Ruhumun buna ihtiyacı var,çok bencilce biliyorum ama gerçekten buna ihtiyacım var...Elimden başka bir şey gelmiyor...

Yorumlar

  1. Çok haklısın..aynen katılıyorum yazdıklarına.. ve ne zordur o durumda Bilge'yi bırakmak..

    YanıtlaSil
  2. Canım benim , gerçekten de hayat devam ediyor malesef ...kendinize çok iyi bakın

    YanıtlaSil

Yorum Gönder