GÜN 2


Pazartesi sabah saatler 6:15' i gösterirken yataktan Bilge' yi zorla kazıyıp, kahvaltı masasına oturttum. Kuru fasulye unuyla pankek vari bişiy yapacağım demiştim ya yaptım ve tabi ki beğenmedi ama yemek zorunda kaldı (az da olsa zafer kazanmış havasına girdim) Kendime de yaptım ama önce doktora uğrayıp kan vereceğim için yanıma aldım. Öğlen içinde sebzeli bulgur pilavı ve salata malzemesi, iki de kivi attım çantama. Dışarısı buz gibi, Koca beni klinikte bıraktı. Efes' le ofise gitti. Her zamnki gibi kalbim kulaklarımda atmaya başladı. Kan verdim, idrar kabını doldurmaya çalışırken elime işedim (iğrençim ama çok güldüm) ahir ömrümde ilk kez ekg çektirdim. Deprem şeysine benzeyen kağıdı alıp akşam altıda doktorla görüşmek üzere klinikten ayrıldım. Ofise geldim Koca'ya ekg sonucunu gösterip "çok dalgalı değil mi...ama düz çizgi olunca ölüyordun zaten değil mi ha haaa.." yaparken kağıdın sol köşesindeki Analiz sonucu kısmında:anormal ekg yazısını gördüm. Kaşlarım havada bir alttaki Sinüs taşikardi ve infeior miyokardiyal infaktüs,büyük ihtimalle eski yazısıyla biran dondum kaldım. Gözümün önünden babamı kalp krizi sonucu hastahaneye götürüşümüz, kalp yetmezliği tanısı, emboli atması ve onu kaybedişimiz...hemen arama motoruna yazanları girdim. Tüm okuduklarım kalp krizi geçirmiş olduğum ve kalp hastalığım olduğu yönündeydi ve ciddi söylüyorum ödüm koptu. Doktor tiroit dediğinde tüh vah demiştim ama şimdi tiroite razıyım kalbime bir şey olmasın nolur. Arkadaşlarımla konuştum, moralim biraz düzeldi. Doktorla görüşene kadar internete  bakmama kararı aldım. Kardeşlerimle konuşup onları da ekg çektirmeye zorladım. Bilge okuldan eve döndü, çok yoğun olduğum için ona yetişemedim. Masamın başında kara kara düşünürken Efes yanıma geldi. Normalde ödül istediğinde ön patileriyle dizlerime çıkar. Bu sefer ön patileriyle birlikte 30 kg.lık cüssesini de kaldırıp kucağıma oturdu. Tamam dedim s..tık. Köpekler hissedermiş ya kötü hastalıkları, ben bittim. Neyse Koca geldi "bankaya gitmemiz gerek" dedi. Saate baktım daha altıya çok var. Efes' i eve bıraktım, Bilge' ye atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp Ankara' nın diğer ucundaki banka şubesine gittik. Doktor tam çıkmak üzereyken yetiştim. Sonuçlarımı koydu masaya, bana baktı gülümsedi. Kalbim bu sefer hem kulaklarımda, hem beynimde atmaya başladı. Önce kan tahlillerinden başladı, benim gözüm korkunçlu ekg kağıdında, o da en sonda. Bütün değerlerim süpermiş trigliserid (kandaki yağ oranı) dışında tüm değerlerim iyiymiş. İyi haber tiroitim yokmuş. Ben neredeyse tüh diyeceğim ve ekgyi aldı eline. Yüzüme baktı çok kötü değil mi dedim. Bu arada doktor çok tatlı, yaşlıca ve hoş sohbet bir adam. Uzun uzun hükümeti falan çekiştirebiliyorsunuz:)) İnternete sordun değil mi sonuçları ve bu saate kadar kafayı yedin değil mi dedi. Evet yaptım valla. Burada yazana bakma, ekg de tek sorun nabzının yüksek olması dedi. Ben de doktor fobimden bahsettim, akıllı saatimdeki nabız bilgilerimi gösterdim. Cumartesi tekrar ekg ve idrar tahlili istedi (hâlâ enfeksiyon görünüyor)ama içime su serpti korkacak bir durum yok dedi. Neredeyse boynuna atlıyordum. Kuş gibi çıktım klinikten, eve geldim Bilge' ye sarıldım, çantalarımı atıp Efes'i dışarı çıkarttım. En uzaktaki parka kadar kah koştuk, kah yürüdük. Sabah arayıp korkuttuklarımı arayıp iyi haberi verdim. Ağzım kulaklarımda eve döndüm, Bilge' yle matematik ve ingilizce çalıştık. Banyo yapması karşılığında ona kitap okudum, yanımda uyuya kaldı. Bir anda insanın hayatının nasıl tepe taklak olabileceği üzerine bir gün yaşadım aman iyi bakın kendinize...

Yorumlar

  1. İyi ki yazının sonunda, sorun olmadığını yazmışsınız, endişelenmiştim, zor beklerdim valla. Ya bu internet iyi de bazen de hakikaten çok kötü, bilgi kirliliği sebebiyle... Ben de sizin gibi yapıyorum maalesef, tahlilleri önce kendime göre yorumluyor sonra hakikaten hasta olup doktora gittiğimde aynen sizinki gibi şıp diye anlıyor ne yaptığımı ;-) Sonuca çok sevindim kısacası, gelmiş geçmiş olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Ecehan çok teşekkür ederim, yalnız değiliz ne güzel gibi ironik bir laf edeyim:)) Siz de iyi bakın kendinize...

      Sil
  2. Lütfen internete bakıpta kendiniz karar vermeyin. Ben baktım kendime kanser hastalığını yakıştırdım ve kanser hastaları gibi tutam tutam saç döktüm, öyleki kuaförüm beni ayna önüne oturtmadan işlem yapıyordu. Her tahlili yaptırdım sonuç iyi çıkınca rahatladım ve hatamı doktor sizin gibi yüzüme söyledi. Ne düşünürsek onu yaratıyoruz vücudumuzda olumlu düşünün. Geçmiş olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Yüreğimin İklimi haklısınız bunlar hepimizin başında, teknoloji çok da iyi değil sanki. Bir de çağırmamak gerek.

      Sil
  3. Kalbim ağzımda okudum ama bir taraftan da böyle yazıyorsa sonuç iyiye bağlanacak dedim içimden... İyi ki ♥
    Kendine dikkat et...

    YanıtlaSil
  4. Çokça heyecan içeren bir yazı olmuş, sonuçlara sevindim, Geçmiş olsun tekrar. Hayat...bir anda tepetaklak olabiliyor ve internet hastalıklar konusunda en kötüsünü önümüze getirip hoplatıyor :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili lovehouse çok teşekkür ederim, ben deki sevinci tahmin edemezsin:))

      Sil
  5. İnsan hayatı yeniden bulmuş gibi oluyor, değil mi :) Her anının yadını çıkartmamız lâzım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Handanım var ya resmen yeniden doğmuşum gibi oldu:))

      Sil
  6. Ben sana kıyamam ki, deli şey :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım ablam seviyom seni:)) tüm deliliğimle

      Sil

Yorum Gönder