Yaşasın cuma

Dün Bilge' nin doğum günüydü Okul çıkışına gittim, bir arkadaşı da bizimle gelebilir mi diye sordu. Annesiyle konuştuk filan derken düştük yola. Önce yakındaki avm' nin oyun alanına baktık. Sevmediler orayı, oraya kadar gitmişken  bir kafeye oturduk, onlar tatlı yedi ben sade kahvemi içtim. Geçen hafta kuzenimle uğradığımız oyun salonuna götürdüm bunları ve kendilerini kaybettiler. İki saate yakın eğlendiler. Onları izlemek çok keyifliydi, çıkışta ofise geldik. Pasta kestik, güzel dilekler diledik. Arkadaşını evine bırakıp biz de eve geldik. Kafam kazan olmuştu ama gün içinde aldığım küçük tavlayı çantamda  gördü. Artık tavla öğrenme zamanı geldi diye düşünmüştüm, vakit bu vakittir deyip anlatmaya başladım. İlk elde beni yendi ve acayip sevindi. Sonra vurduk kafayı yattık. Bilge doğum günü partisi gibi şeyleri uzun zamandır istemiyor. Bizde böyle kutluyoruz.

Onca Yoksulluk Varken i okumaya devam ediyorum, şaşırtıcı şekilde yavaş ilerliyorum. Diğer iki kitaba ara verdim,tamamen ona odaklanayım diye. Bugün bitirmeyi hedefliyorum. ArtAnkara başladı, bugün ya da yarın gitmeyi düşünüyorum Bilge' de gelmek istiyor.
Etrafta çiçek açan ağaçlara baktıkça baharın sahiden geldiğini görüyorum. Balkonumda son cıvıl cıvıl zamanlarını yaşıyor, havalar ısındıkça balkon hamama dönüştüğü için çiçekler pencere önlerine taşınacak. Hercaileri yeni aldım, dünyanın en kötü çiçekçisinde can çekişiyorlardı. Biraz toparlandılar, zaten azıcık bir ömürleri var, gözüme hep yaramaz çocuk suratı gibi görünürler:))

Savaş Zamanları bitti. Miss Fisher's Murders Mysteries izlemeye başladım.

Keyifli bir hafta sonu olsun....


Yorumlar

  1. Nice yaşlar diliyorum Bilge ye sağlıklı ve mutlu :)

    YanıtlaSil
  2. Nasıl da büyüdü, genç kız oldu :) Nice güzel yaşlar Bilge'ye. Senin de anne olma günün kutlu olsun :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder