Rutin...tin...tin

Rutin iyidir, kendime hep söylerim, bazen sıkıcı da olsa bence iyidir. Bir nevi her şey yolunda demek gibidir. Sabah erkenden uyanıp mutfağa attım kendimi. Bir taraftan kahvaltıyı hazırlarken, bir taraftan da öğlen yemeği hazırlamaya başladım.(akşama Allah kerim) Yemekler pişince yemek termosuna doldurdum. Sefer tası gibi, babam geldi aklıma senelerce sefer tasları onunla gitti geldi işe...

Bilge uyandı, biraz öksürüyor.Ihlamur demledim, kahvaltıya krepimsi bir şey hazırladım. Koca da kalkınca ev hareketlendi. Çiçekleri sulayıp, kuruyan çiçekleri, yaprakları temizledim. Oturma odasını da toparlayınca ofise gitmeye hazır oldum. Ofiste işlerin büyük bir kısmını dün halletmiştim,kitabımı okudum. Yazarın  Lizbon' a Gece Treni' nden sonra bu kitap pek düşündüğüm gibi değil sanki, dur bakalım biraz daha ilerlesin...


Dünden de bahsedeyim, Bilge' yle panele gittik. Panel oldukça keyifli ve aydınlatıcıydı. Bilge pür dikkat izledi. Çıkışta yemeğe gittik. Yemek boyunca panelle ilgili konuştuk. Allah var içi geçti falan mı acaba demiştim ama konuşmaları hiçte öyle olmadığını gösterdi. Bana iki çeşit erkeklik var birincisi cinsiyet anlamında, diğeri güç gösterisi ve zorbaca olan anladım dedi. Sınıftaki erkeklerin saçma sapan davranışları da bundan sanırım dedi. Yemek boyunca hayran hayran onu dinledim, büyüdü ayol bu...

Eve dönerken D&R ve YKY' ye uğradım, elim kolum kitap dolu döndüm.Yeni kitaplarımdan komidinin üzerinde bir kule daha oluşturdum. Yaşasın kitap kuleleri.

İyi bakın kendinize...

Yorumlar

  1. Ben severim onun aklını, fikrini. İyi ki doğurmuşsun :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder