5 Mayıs


Gece o kadar çok uyandım ki ve her defasında yutkunup boğazım açıyor hasta mı oluyorum diyerek geri uyudum. Sabah uyanınca yine of boğazım diyerek mutfağa yöneldim. Bir kaşık balla zencefil attım ağzıma kocaman bir bardakta su içtim. Saatler sonra aklıma boğazım geldi. Bir gün öncenin endişesi bana bu hissi yaşattı sanırım.
Bilge' nın din dersi vardı. İki yıldır aynı öğretmen giriyor ve çok tatlı bir adam. Hiç zorlamıyor, korkutmuyor. Mutfağı toparlarken kulağım anlattıklarına takıldık. O kadar sevecen ki, dersin sonunda anne kendinize çok iyi bakın, anne babalarınıza selam söyleyin, Allah' a emanet olun çocuklar dedi. Şaka gibi ama sahiden duygulandım. Gözlerim doldu...

Mayta' nın Öyküsü' nü yarıladım. Kitap çok eski bir başım basım ve o kadar minnak puntoları var ki...Önce bir okumasam mı dedim, sonra vazgeçip devam ettim. Peru' da geçmişte yaşanmış siyasi bir olayın kahramanlarından birinin okul arkadaşı olduğunu fark eden yazar, arkadaşının hayatını,yaşadıklarını araştırıp kendi kurgusuyla birleştirerek bir roman yazmayı tasarlıyor. Peru' nün yakın tarihine de ışık tutan olaylar ilginç...

Öğleden sonra yoga dersim vardı. Dört kişiydik ve eskilerden olunca hoca bu ders güçlü duruşlar yapalım dedi:)) tam köprüde iki sefer on nefes durdum. Ben bile inanamadım buna ama o kadar yorulmuşum ki günün geri kalanı pinekleyerek geçti:)) Efes' i bile çıkartamadım, Koca bahçeye  götürdü.

Dönüşte bir poşet çağlayla geldi, bahçedeki ağaçlardan toplamış, evde çağla görünce aklını kaçıran benim, bir de Efes:)) keyifle yedik...

Akşam dizi izlerken uyuya kaldım, sabaha kadar da deliksiz uyudum ...

Yorumlar