Perşembe

Bu sabah canım hiç yataktan kalkmak istemedi. Efes' in duygu yüklü ( kalk bana mama ver) bakışlarına dayanamadım, kalktım. Kahvaltıyı Koca hazırladı, keyifli bir kahvaltı yaptık. Koca ofise gitti, benim çok işim yoktu, yarın giderim dedim. Günlerdir halıları yıkamaya ver diye tutturan Koca' nın bıdı bıdısını daha fazla dinlemek istemediğim için halı yıkamacıyı aradım. Evi süpür, halıları toparla derken, kapı çaldı. Halıları götürdüler. 
Balkonu toparladım. Bilge' yle kekli kremalı ufak cupcakeler yaptık. Piyano öğretmeni geldi, o kadar tatlı ki gelirken o da limonlu chesscace yapıp getirmiş. Evi piayano sesi ve tatlı tadı doldurdu. Ders bitti, mercimekli erişte yapmıştım. Yemeği erken yedik. Bilge' nin akşam yoga dersi var. Koca Efes' i bahçeye götürdü.

Bir Tuhaf İntikam bitti. Fena değildi.
Geçen hafta Wang Hatun' un Ölümü' ne başlamıştım. 17. yüzyıl Çin' inde ilginç bir araştırma okuyorum gibi...

True Dedective' in 2. Sezonunu bitirdim.
3. Sezona başlamadan biraz soluklanayım dedim.

Hava hala yağmurlu ama daha sıcak.

Keyifli bir resim yapmaya başladım.

Bir arkadaşımla telefonda uzun uzun konuştum yabya daçda dinledimidinledim diyeyim. Bir çemberin etrafında dönüp  duruyormuşuz gibi hissettim. Aslında bu his çok tanıdık, o yüzden olsa gerek çok rahatsız etmedi...

Neyse ben kitaplarına döneyim, iyi bakın kendinize...


Yorumlar