Cuma


 Akşamın sakinliği çökünce, Bilge elinde çizim defteri, ne izliyoruz diye yanıma geldi.

Bir taraftan resim yapıp, kulağı filmde günü bitirmeyi düşünüyor...

Koca kanepeye uzanmış, battaniyelerle kendini dürüm yapmış, Efes onun şekline uydurmaya çalışmış kendini, yanında yatıyor,komik görünüyorlar.

Sabahtan yapmıştım planımı. Listeme yeni bir film ekledim bak bakalım diyorum. Anna Karanina... Film başlıyor, Bilge daha ilk sahnede defteri kalemi bırakıyor.Filme odaklanıyor, pür dikkat izliyor, ben de çaktırmadan onu izliyorum. Filmi sinemada izlemiştim. Bence gelmiş geçmiş en iyi ( hatta kitaptan bile iyi)  uyarlama olduğunu düşünüyorum. Dekora, renklere, detaylara ve ışığa bayılıyor. Her sahneyi çizmek ne kadar keyifli olurdu diyor. Kırmızının güzelliğine bak, şapka inanılmaz güzel, duvarların rengi...Tiyatroyu, baleyi özledim diyor, uzunca bir ah çekiyoruz birlikte...İşler Anna için sarpa sarmaya başlayınca, kitabımı alıp odama geçiyorum...Film bitince yanıma geliyor, sonu çok sertti diyor. İyi uykular diliyoruz birbirimize... Sabah kahvaltı masasında da filmden konuşuyoruz. Sonundan hiç bahsetmiyoruz, detayların güzelliği üzerine dönüyor sohbetimiz. 

Büyüdü, kocaman oldu. Aynı şeyleri hissedebilmek, o anı yakalayabilmek çok keyifli.Bunun tadını çıkartmalı...


Yorumlar

  1. Evlatların büyümesinin en güzel yanlarından biri bu kesinlikle ergen bir kız evlat sahibi olarak ben de bu güzelliği yaşıyorum şükürler olsun ki...

    YanıtlaSil
  2. Gittikçe daha keyifli olacak Sevdacığım. Ne mutlu! :)

    YanıtlaSil
  3. Nasıl bir duygudur acaba, güzeldir eminim :)

    YanıtlaSil
  4. Anna Kareninanın balesini de seyretmiştim, ne muhteşemdi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder