16 Haziran

Dopdolu bir hafta sonuydu. Cuma günü sevgili Leylakdalı'yla buluştuk. Keyifli sohbetimize dersane çıkışı Bilge' de katıldı. Eve dönerken Bilge'yle market alışverişini de yaptık. Cumartesi sabahtan oturdum ekranın başına. Görselini paylaştığım Mindfulness Sempozyumu vardı. Aylar evvel bilet almıştım. İki gün boyunca çok kıymetli hocalar tanıdım ve eşsiz bilgiler öğrendim. Bambaşka bir deneyim oldu benim için. Akşama Koca dişçiden geldi. Aman ne geliş, üst dişlerin tamamının işlemini yapmışlar. Ağrıdan, acıdan kıvranarak uyuya kaldı. Sabaha daha fena olur diye düşünmüştüm ama çok şükür iyiceydi. Dudaklar ve yanaklardaki şişliğe eşlik eden peltek dile istemeden de olsa gülüyorsunuz. Neyse hayatta en büyük zevki yemek yemek olan bir adam için hangisi daha acı verici diye sormaya gerek yok. Bir kaç çeşit çorba yapıp dolaba doldurdum. 

Bende ilk gittiğim klinikten vazgeçtim, diş hekimi içime sinmedi. Bugün Koca'nın gittiği klinikle görüştüm, orada başlayacağım tedaviye.

Hafta sonu sınav var, dişler ve daha bir sürü kaygı yükü üzerime üzerime gelirken, bu sempozyum can simidi gibiydi. Gelecek ay başlayacak sekiz haftalık eğitim için de iyi bir hazırlık oldu. 

Bize iyi gelene yönelmenin, sımsıkı tutunmanın zamanı şimdi.

Hiç okuma yapamadım. Önce biriken işlerimi halledeyim, ardından Efes'le gezeriz. Sonrası uyuyana kadar okurum nasıl olsa...