Bir Ses Vereyim

Tahmin edeceğiniz gibi bu haftada evdeyim. Bu arada bir sürü işi hallettim.
Su kaçıran bulaşık makinesi için servis çağırdım, ufak bir sorunmuş.
Kitaplıkları düzenledim.Özellikle Bilge' nin kitaplığında bağışlanacak kitapları ayırdım.İkizlere seveceklerini düşündüğüm kitaplar ayırdım. Kitapları sevdim, hadi elim değmişken biraz ortalığı toparlayayım dedim.Koca bir poşet dolusu çöp çıkardım. Balkonu toparladım. Kaktüsleri birleştirip daha büyük bir saksıya aldım.Bugün camları silmek için kendimi ikna ettim.

Efes bugünlerde tam bir it gibi dolaşıyor. Dışarıda gördüğü sokak köpeklerine kıyameti koparıyor. Bu arada mahallenin her tarafı sokak köpeği dolu. Sabah ve akşam gezmelerimiz tam bir hır gür içinde olmaya başladı. Gerçi bizim yanımızda böyle.Koca gelince daha sakin davranıyor.

Zeze' nin devam eden öyküsü Güneşi Uyandıralım' ı okudum. Daha sakin, daha çocuksuydu.Bugün de Delifişek' i okuyup Zeze' ye veda edeceğim. Bu arada uzun süredir arayıp sonunda bulduğum Nino Haratischwili'nin Sekizinci Hayat kitabına başladım. Yedi yüz küsur sayfa gözümü korkutmamıştı lakin kitabı açınca gördüğüm yazı puntosu gözlerimi kocaman açmama sebep oldu. Ama daha ilk satırlarda anladım çok güzel bir okuma olacak.
Pek birşey izleyemedim. Bilge' yle arada film izliyoruz. Aklımda hiç yer etmemiş:((

Bilge çizgi roman okumaya son sürat devam ediyor. Beş kitaplık bir liste yapıyor. Bu listeyi tek bir şartla alıyorum, benim seçtiğim bir kitabı okuması gerekiyor. Kitap bitince yeni çizgi romanlar alınıyor...şimdilik ikimizde memnunuz.

Cumartesi ofise uğrayıp işleri toparladığım için kafam sakin. Bu hafta da büyük bir ihtimalle öyle yaparım.

Neyse en Efes' i gezdirip, camlarla buluşmalıyım...