19.03.2023

19 Mart


 Yine uzu zaman oldu buralara uğramayalı. Ortalık yangın yeri, ne yazacak ne okuyacak takat kalmadı bende. Daha kötü ne olur, daha kötüsü var mıdır dedikçe, sanki bana inat karşıma dikiliyor daha daha kötü insanlar. Böyle durumlarda hep kabuğuma çekiliyorum, daraltıyorum iyice dairemi. Kimse girmesin istiyorum çizdiğim çizgiden içeri. Çocukça farkındayım, keşke çocuk olabilsem...

Ben kırk altı, Bilge on yedi yaşına girdi. Ufak bir pasta kestik ve ben Bilge gözlerini devirene kadar iyi ki doğdun dedim. Mart ayı başından beri şahane gün batımlarına denk geldik, akşam üzeri bu gün batımlarını yakalamaya çalıştık, arabayı kenara çekip kısa süreli bu şahane tabloyu izledik.

Efes iyileşemedi, gelecek hafta cerrahide randevumuz var. Artık neden iyileşemiyoru  bir tarafa kaldırdım. Önemli olan onu rahat ettirebilmek. Keyfi yerinde çok şükür, bununla yetinmeliyim.
Güzel kitaplar okudum. Hikmet Hükümenoğlu' nun Harika Bir Hayat' ı Mario Vargas LLosa' nın Genç Bir Romancıya Mektuplar' ı, Defne Suman 'ın Emanet Zaman ı okuduğum güzel kitaplardan bazıları oldu. Her zamanki gibi kitaplara tutundum, yoga da sol bileğimi hafiften incittim, kaç tane filme başlayıp bitiremedim. 
Belki önümüzdeki hafta daha güzel olur.
İyi bakın kendinize..

24.02.2023

24 Şubat

Ofiste rutin işlerim en fazla bir kaç saat sürüyor. Tek başımaysam genelde sesli kitap dinliyorum.  Nickel Çocukları bir kaç gün evvel dinlemeye başladığım sesli bir kitap. Daha bitmedi, hafta sonu biter. Siyahi bir çocuğun on beşinde trajik bir şekilde ıslah evinde yaşamaya başlamasıyla ırkçılığın boyutları ve sonrasında kötülüğün rengi olmadığına şahit olmasını anlatıyor. 
Diğer öykü ise Kavgaz:Çantacı sabahları hep birlikte dinliyoruz, uzun bir dinleme olacak ama Algan Sezgintüredi sevdamız tartışılmaz.
Akim Sevgilim daha evvel yazmıştım kitap hakkındaki hissiyatımı.
Kahvaltı Sofrası  ilk kez okuduğum bir yazar Defne Suman, kitap iyi başladı, umarım böyle devam eder.
Normal İnsanlar Sally Rooney' in diğer kitaplarını okumuştum , bir tek bu kalmıştı okumadığım. Hafta sonu bitiririm diye düşünüyorum. Dizisinin kitaptan daha güzel olduğu sağlam referansım var, kitap bitince diziyi izleyeceğim.

 Filmlere gelinde Another Round/Druk u çok sevdim, hatta final sahnesini ve dansını  filmden sonra defalarca izledim. Martin Eden Jack London'ın  otobiyografik romanının Napoli sokaklarına uyarlanmış halini sevdim ama çok uzundu.The Scret Life Of Words çok trajik ama çok güzel bir filmdi. Denizlerin Kızı yelkenle dünyayı dolaşan en genç insan olma hayalinin peşinden giden genç kız ve ona destek olan ailesi. Kafa dağıtmalık, denizi özleyenler için güzel bir film. 

Tüm haftaya sığanlar bunlar, kafamı dinginleştiren , sakinleştiren iyi ki hayatımdalar dediklerim.
Kendinize iyi bakın

23.02.2023

23 Şubat

Dün Efes'in fakültede yine randevusu vardı. Bir önceki gidişimizde biraz erken girip, çok çabuk çıkmıştık. Yine öyle olur diye bir saat evvel girdik fakülteye ve randevu saatimizden üç saat sonra çıkabildik. Kedi her zaman süt içemiyor... Biz beklerken ve Efes bekleme salonunun her bir yerine uzun uzun işerken bizimle ilgilenen asistan bizi tanıdı ve yanımıza geldi. Ayak üstü konuşmaya başladık. En sonunda günlerdir beni kemiren soruyu sordum " düzelmese bile bu sorun ömrünü kısaltır mı ?" dedim. Öyle güzel anlattı ki, olabilecek en kötü duruma kadar (benim kafamdakinden bin kat iyi bir senaryoydu) anlattı, izleyeceğimiz tedaviden bahsetti. Reçetesini yazdı getirdi ve ultrason sırasını beklemeye başladık. Bir önceki ziyaretimizde alet bozuktu ve en son ölçümden sonra prostatın boyutunu bilmiyorduk. Ankara'nın tüm kedisi, köpeği, kuşu toplaşıp bizimle gelmiş gibiydi. Kalabalık, başka canlar, başka hikayeler, dinledikçe Efes' in derdi gözümde önemini yitirmeye başladı. Bu çok acayip bir psikoloji, daha kötüsünü gördükçe elinizdekinin iyi taraflarına yöneliyorsunuz ve utanmazca şükür diyorsunuz. Neyse sonunda ultrasonla bakabildiler ve prostatının küçülmeye başladığını söylediler. Dünyalar benim oldu. Sonrası yana döne ilaç, takviye ve mama arama çabası. İlacının birisi bugün gelecek, diğerinin tabletini bulamadılar iğne formunda kullanacak, takviyesini ise netten sipariş ettim, dört gözle bekliyorum gelmesini. O kadar yorulmuşum ki, eve gidince hemen matımı serdim, bu gerginlikle yatarsam sabaha dayak yemiş gibi kalkacağımı biliyordum. Hafif bir yoga akışı yaptım, planlamadan, esnedim, uzadım, gevşedim, iyi geldi. Bilge yorgunum dedi, bana katılmadı. Sonra hafta sonu heyecanla aldığım Füruzan'ın son kitabı Akim Sevgilim' i bitirdim, yanında kocaman bir hayal kırıklığıyla. Böyle yatmayayım dedim Defne Suman' ın Kahvaltı Sofrası' na başladım. Keyifim biraz yerine geldi. Güzel başladı kitap. Sonra uyumuşum, gece Efes' in havlamasına uyandım. Çok nadir havlar, kalktım yataktan niye havlıyor diye baktım, aklıma ilk gelen deprem tabi (benim hissedip onun mışıl mışıl uyumuşluğu olmasına rağmen) dışarıdan sokak köpekleri geçiyormuş onlara gavlamış. Uykum yalan oldu kalktım bir film açtım Denizlerin Kızı filmini izledim. Avustralyalı on altı yaşında genç bir kızın yelkenle dünyayı gezme hayalinin anlatıldığı, güzel bir filmdi. Deniz, gökyüzü, yıldızlar iyi geldi. Film bitti baktım hala uykum yok, sabahı düşünüp yattım. Hemen uyumuşum sanki. Sabah alarmdan beş dakika önce uyandım. Sabahın telaşına kapılıp, güne karıştım. 
 

21.02.2023

21 Şubat


 Duygularımı anlatmak için doğru kelimeler nasıl bulunur bilmiyorum ama bu sabah yeni deprem haberlerini görünce içim o kadar ağırlaştı ki, aklıma gelen tek şey yazmak oldu. 

Ben çok gevezeyimdir, susmak bana zul gelir, çatlarım bilenler bilir. Sustum çünkü konuşmak bu sefere zul geldi. İlk anın şokundan sonra ne yapabilirim kısmı kendimi acınası hissettirdi. Yardım ayırabileceğim bütçe, bunu nereye göndermeliyim güvensizliği ayrıca sinir bozucuydu. Ekrana bakıp ağlamak, daha çok ağlamak, susup susup ağlamak. İyilerin yaptıklarına ağlamak, kötülerin yaptıklarına ağlamak, insana, kediye, köpeğe, betona, yıkıma ağlamak. 
Garip bir şey fark ettim. Kötü sahiden kötüydü, hırsız hırsızdı, yalancı hala yalancıydı. Depremin, yıkımın, ölümün onları değiştirmesini beklemek aptalca romantik bir düşünce ve bunu kabul ettim halk olarak ciddi ahlak sorunlarımız var. Cehaletle, dinle, parayla bunu gizlemeye çalışıyorlar ama her şey ortada. İlk kez derin bir nefret duyuyorum ve bu nefret kalbimden silinir mi bilmiyorum.

6.02.2023

6 Şubat


 Karlı, dolu dolu ve evde bir hafta sonu oldu. Oldum bittim kar sevmem, kar görünce genelde yüzüm düşer. İşin gücün aksayacağını düşünürüm önce, sonra Efes'le düşmeden nasıl gezeriz diye düşünürüm. Sonunda tabi ki kar da gerekli toprak bekler der, yerden çabuk kalkmasını dilerim. Bir haftadır masamda başlayıp, gelip gidip boyadığım suluboya resimlerimi bitirdim. Bir de sahil resmine başladım, o daha bitmedi. Resim yaparken Renkli Çekmeceli Şifonyer eşlik etti. Çok beğendim kitabı, toruna miras kalan şifonyerin açılan her çekmecesinde anılar, kahraman kadınlar, tutkulu aşklar, iç savaş ve göç. Oldukça duygusal ve güzel bir kitaptı. Gwyneth Palthrow' un Two Lowers filmini izledim. Cumartesi yogayı es geçmiştik, pazar günü matta sağlam bir kırk beş dakika geçirdik. Yoga öncesi Birlikte Öleceğiz filmine başlamıştım. Film oldukça uzun ama güzel. Yarısında ara verip yogadan sonra kalan kısmı seyrettim. İstanbul sevmeyen beni bile büyüledi görüntüler, uzun bir şiir  gibi izledim ve çok beğendim filmi. 

Cadılar kitabına başladım, uyuya kalmışım.

Ofise geldik bugün baya kar yağıyor umarım akşama eve gidebiliriz:)
Efes yanımda uyukluyor, havada az önce demlediğim kahve kokusu var. Camın gerisinden kar bile güzel görünüyor derken deprem haberini gördüm. Her şey anlamını yitirdi. 

2.02.2023

2 Şubat

Artık bilet basmıyoruz deyince gişedeki görevli canım sıkıldı. Defterimin bir köşesine yapıştırmayı seviyordum oysa. Gün boyu kar yağdı durdu, hatta akşam üzeri Efes' le yürüyüş dönüşü tipiye çevirdi. 
Kapının önünde silkelenirken Bilge' ye, akşama ne yapsak gitmesek mi oyuna dedim. 
Sahnede devleşen Bengisu Gürbüzer Doğru'yu alkışlarken Bilge yüzünde kocaman bir gülümsemeyle iyi ki gelmişiz dedi. Sahiden iyi ki gitmişiz, şahane bir oyun izledik. Çıkışta Bilge biraz yürüyelim dedi. Tunalı' nın akşam hali hoşuna gitti. Dişlerimiz takırdarken açık bir mağazaya girip,  ona pantolon aldık. Pek keyiflendi. Eve geldik, azıcık Efes'le tepiştiler, ben Koca' ya oyunu anlattım. Kitabımı okurken uyumuşum.
Pavase' nin Geceleri, Sokaklarda kitabına geçen hafta başlamıştım. Kitap yazarın on yedi yaşındayken yazmaya başladığı ve öldükten sonra yayımlanan öykü ve öykü taslaklarından oluşuyor. Bazıları çok ilginç, bazıları uçup gidiyor aklından. Bir kaç öykü kaldı, bugün bitiririm.
Pınar Öğünç adını duyduğum ama daha evvel hiç okumadığım bir yazar. Beterotu kitabındaki öyküleri de iki günde dinledim. Sakin, yormayan öyküler, sevdim.

 Bu kareyi çok sevdim. Hava nasıl olursa olsun, gezdikten sonra ya oturup ya da bir köşede durup havayı kokluyor. Yüzüme bakıyor, ben de koklayayım istiyor diye var sayıyorum. Sümüklü burnumla kokluyorum ama biliyorum o daha farklı kokular alıyor. Ben koklarken genelde o anı düşünüyorum, o anı hissediyorum, zorlamadan, etiketlemeden, sadece o anı. Çok iyi hissettiriyor, Bilge dudağını büzüp çok romantiksin diyor, sonra o romantik kelimesi, ormantiğe kadar evrilip, pis bir sırıtışla taçlanıyor. Peh, hiç umurumda değil, bir gün onun da havayı koklayacağını biliyorum:)

1.02.2023

1 Şubat

Flaubert'in Papağanı' nı okumaya devam ediyorum, bu arada Madam Bovary' i dinlemeye başlamıştım, hafta sonu bitirdim. Kitabın sonunu Bilge'yle birlikte dinledik, klasiklerden, zamanın değişiminden, yazarın kaleminden derken uzunca bir sohbet ettik. Bir ergeni olan beni çok iyi anlar, kıymetli bir zamandı.
Uzun bir aradan sonra Şinasi Sahnesi' nde Aşık Veysel oyununu izlemeye gittik. Ses düzeni maalesef kötüydü ama tiyatroda olmak güzeldi. 

Okuma zevkine güvendiğim insanların genelde kitap tavsiyelerini not alıyorum. İyimser Babanın Kızı nı kim tavsiye etmişti diye, kitap bittikten sonra uzun uzun düşündüm. Geçmişle bir hesaplaşma gibi, ama kötü kalpli ikici eş karakteri o kadar sevimsizdi ki, kitabı sırf bu yüzden sevmedim diyebilirim.
Bu hafta film izlerim diyordum, malum  Oscar adayları  açıklandı, listemi yaptım ama haftayı yarılamama rağmen henüz başına oturamadım. 
Akşama yine tiyatroya gidiyoruz. Neredeyse unutuyordum bilet aldığımı. Tarihi görünce hatırladım. 
Dün sabah bembeyaz bir örtüye uyandık. Öğlene kadar kar eridi, akşam ufak ufak yağıyordu, sabah yağan azıcık kar buza ve ayaza çekmiş. Efes' i gezdirirken karınca adımlarıyla yürüdüm, kayıp düşmeyeyim diye. Ağız burun ısıran bir hava var dışarıda. 
Kalıp bir kahve demleyeyim...


 

19 Mart

 Yine uzu zaman oldu buralara uğramayalı. Ortalık yangın yeri, ne yazacak ne okuyacak takat kalmadı bende. Daha kötü ne olur, daha kötüsü va...