Her akşam bir rituele dönen alt kattan gelen çocuk ağlaması sesi geliyor aklıma. Çocuğu hiç görmedim ama ne zaman kitabımı alıp yatağa uzansam hep duyduğum ses, uzun uzun ağlama sesi. Geçenlerde bir komşuya sordum "çocuk çok fena, anne de çok cahil" dedi. Keşke çocuk sahibi olmanın bir yeterlilik sınavı ya da ehliyeti olsa. Sahiden korkuyorum ve en acısı bu korkuyla yaşamayı öğreneceğimi biliyorum.
31.03.2011
DENEMELERE DEVAM
30.03.2011
ARKADAŞIM CİKCİK
29.03.2011
DÜĞMEDEN YÜZÜĞE...
28.03.2011
DOLU DOLU
25.03.2011
HAFTAYI BİTİRİRKEN
İkinci yolsa (benim tercih ettiğim) tahmini bir uzunlukta boncuk dizip, peyote tekniğiyle örüp ucu içine koyup sıkıştırmak. İlk yöntem daha kolay ama bazen yapıştırıcı, malzemenin rengini değiştirebiliyor ya da zemine kullanacağınız aynı renk malzeme bulamayabiliyorsunuz ve çok doğal görünmüyor.
Ne kadar polimer kille çok haşır neşir olsam da kum boncuk benim ilk göz ağrım, asla vazgeçemiyorum. Aslında kafamda daha ayrıntılı, daha zahmetli kolye tasarımları var ama onun için ruh halimin iyi olması lazım, enerji lazım:))
Bu haftayıda öpüp alnından koyarken maziye, neler yaptım diye düşünüyorum; bloğa giremediğim için bilgisayarımı yeme düşüncesine kadar sinirlerimi gerip, dns ayarı değiştirme manyağı oldum. Sabah yine giremedim, yine ayarları değiştirdim, kendi cep numaramı hatırlamayan ben, kafamda bir sürü dns numarasıyla dolaşıyorum.
Herkese güneşli, neşeli ve keyifli bir hafta sonu diliyor, kızımla kocaman öpüyoruz...
24.03.2011
SICAK SICAK
Dün akşam Sunay Akın' ın "Ay Hırsızı" bitti. Yine pek çok ayrıntı öğrendim, keyifli hikayeler okudum. Masal tadı kaldı, bu tadı hep alırım her hikayesinde, her şiirinde. Halil Cibran' ın şiirlerini okumaya devam ediyorum. Beyazıt Akman' ın "Dünyanın İlk Günü" kitabına başlamıştım. Bu arada Cumartesi gününe kadar Sunay Akın' ın "Kule Cambazı" kitabını da okuyup kütüphaneye teslim etmeliyim. Kitap ödünç alırken bir arkadaşım da benim üyeliğimden bu kitabı almıştı, okuyup getirdi. Ben de okuyum, hazır elimdeyken.
Hava da güneş var ama inceden bir soğuk da dolaşıyor etrafta. Tohumlarım bana bakıyor, ben havaya. Bir gün baharı yaşayıp diğer gün kar serpiştirince insan kararsız kalıyor. Sanırım haftaya en azından menekşe tohumlarımı atarım. Mantığım geç kaldın diyor ama gören gözüm acele bile ediyor olabilirsin diyor:)) Neyse hadi hayırlısı diyeyim.
23.03.2011
UFLAYIP PUFLARKEN...
İki gündür uflayıp pufluyorumya, vücudum al sana bir de kırmızı göz ekleyim dedi. Sabah uyandım sol gözüm kıpkırmızı, bir de bel ağrısı. Allah' tan havada kar yok, dün sabah şöyle bir geldi geçti.
Oyuncakları dikerken artan parçalardan dün bu çiçekleri yaptım. Bilge' ye biraz büyük oldu, olsun ben kullanırım:))
Bu kolyeyi yapalı çok oldu ama eski makinamın azizliğiyle kötü bir fotoğrafını koymuştum. özellikle polimer kilden olan kısmın detayları görünmüyordu. Osman' la (Leylak Dalı makinamın adını Osman koydu) çektim bu fotoğrafı. Kolye bir arkadaşımın boynunu süslüyor şimdilerde:))
Bu arada keyifsizim diye dolaşırken kızım tam bir melek oldu. Oturup bizi hayretlere düşürecek resimler yapıyor, şarkı söyleyip dans ediyor. En favori şarkısı daha doğrusu türküsü " Zühtü", gerçi o "Züktüüüüü" diyor, bir de "Mavi Boncuk" umuz var, aman aman hiç sormayın. Aaaa bir de Tarkan sevdamız, nasıl dans ediyor onun şarkılarında" Sevdim ben bu adamı" diyor. Akşam yatmaya hazırlanırken kitap okumamıza ya klasik müzik ya da sanat müziği ezgileri eşlik ediyor.
Yani her telden dinliyoruz. Sürekli tadmayı reddetiği yiyeceklerin tadına bakmaya başladı, dün ızgara mantar yedi, inanamadım. Meyvaları kabuğuyla asla yemeyen, en ufak bir pütür görünce yemeyiyeceğim diyen Bilge, dün akşam kırmızı ortaboy bir elmayı alıp eline, kapuğuyla çatır çutur yedi. Nerdeyse ağlayacaktım:)))
Yani her telden dinliyoruz. Sürekli tadmayı reddetiği yiyeceklerin tadına bakmaya başladı, dün ızgara mantar yedi, inanamadım. Meyvaları kabuğuyla asla yemeyen, en ufak bir pütür görünce yemeyiyeceğim diyen Bilge, dün akşam kırmızı ortaboy bir elmayı alıp eline, kapuğuyla çatır çutur yedi. Nerdeyse ağlayacaktım:)))
22.03.2011
ÇOK KEYİFSİZİM
Bugün açabildim ama yarın ne olacak bilmiyorum. O kadar alışmışım ki buraya, kendimi inanılmaz yalnız hissettim.
Bu süreçte Sevgili Leylak Dalı , Mavi Balon ve biz güzel bir Kale gezisi yaptık. Sevgili Şeniz' i tanıdık, Kale' yi ilk kez gezdik. Çok güzel bir gün geçirdik. İyiki tanımışım dedim...
Bulut Gölgesi Tülin Abla' yla buluştuk hafta sonu, Siirt' e gidecek kırtasiye yardımımızı teslim ettik. Burnumun dibindeki dawn sendromlu insanların çalıştığı bir cafede oturduk. Tülin Abla bahsetmese hiç bilmeyecektik. Bize getirdiği hediyelere bayıldık. Yıllardır süren bir tanışıklıkmış tadında bir sohbete koyulduk. Hayata duruşuna birkez daha hayran kaldım, iyiki tanımışım dedim...
Dün elim kolum bağlı diye düşünürken Facebook' da bloğuma girmediğimi yazdığım durumuma anında Buğday Tanesi Dilek' ten hemen bir yorum geldi " ben de aynı durumdayım " diye, ardından Deli Anne'nin yorumu geldi, yalnız değilim. İyiki tanımışım dedim...
Buğday Tanesi en son yazısında benim doğum günümden bahsediyordu. Leylak Dalı Kale' de gezmemizi kızımın güzel fotoğrafları ve muhteşem anlatımıyla anlatmıştı. Bulut gölgesi keyifli günümüzün fotoğrafını koymuştu yazısına ve ben bunlara yorum bile yazamadım. Beş yaşındaki kızıma şuan bunları anlatamam biliyorum ama ileride anlatırken nasıl bir mantıklı açıklama bulacağımı bilmiyorum.
Neyse yukarıda ki fotoğraftaki cicileri ben yaptım, yapmaya da devam ediyorum.Makina dikişi bilmediğim için elde dikiyorum. 16 Nisanda Löseve götüreceğimiz oyuncak kampanyası için. Elimde kalıp yoktu, kediler için Sevgili Banu Abla' nın Bilge' ye gönderdiği kedicik July bana modellik yaptı, yıldız ve balıklar tamamen doğaçlama. Kızım da kullanmadığı oyuncaklarını ayırdı, baya yüklü bir bağış yapacak:))
Bu sabah kar yağıyor, ufak ufak... Ben hala baharı bekliyorum...
16.03.2011
BOĞAZ AĞRISI
Bu arada bu kolyeyi yaptım. Ucu yine polimer kil, aralara tel kıvırdım, kordon ipek, yalaşık 60 cm. Dün arkadaşlarla buluştuk, dört hatun dört çocuk şeklindeydik, tam bir hengameydi. Çocuklar Bilge' den küçüklerdi, birkaç saat geçirdikten sonra Bilge "kafam şişti gidelim artık" dedi, hiç itiraz etmedim:))
Arada yüzünü alnıma koyup ateşimi ölçüyor "dikkat et mikropların bana gelmesin" demeyi de ihmal etmiyor.
Blogların açılma kararına çok sevindim, gerçi hala birçok arkadaşa yorum bırakamıyorum.Hayatımda ilk kez İstanbul' a gittiğimde 17 Ağustos depremine yakalanmıştık, Japonya' daki deprem görüntülerine bakmaya yüreğim el vermiyor, Allah yardımcıları olsun.Hayat böyle işte bizler rahat evimizde yaşarken, dünyanın ekseni kayıyor...
15.03.2011
GÖKTE GÜNEŞ OLUNCA
Köprünün güvenirliğini test etti önce, "hadi korkma gel "dedi bana.
14.03.2011
HAFTA SONU
Pes dedim birkez daha, nasıl bir kurgudur anlamayarak:)))
11.03.2011
HAFTA BİTERKEN
Bu hafta ayrıca iki kitap bitirdim. Sunset Park ve Fısıltı ikisi de çerez kıvamındaydı diyebilirim.
Ama sıkılmadan okudum. Elif Şafak' ın Firarperest' ine başladım. Oldukça güzel yazılarını bir araya toplamış, giderek daha sempatiyle bakıyorum kendisine.
Ayrıca Cemetry Junction ve Aşka Dair filmlerini izledim. Cemetry Junction filmi dilimize Mezarlık Kavşağı diye çevrilmiş, ama ne alaka olduğunu anlayamadım. Güzel, duygusal bir filmdi. Filmdeki müzikler ve danslar süperdi. "Aşka Dair" oldukça ağır aksak geldi bana.
Ayrıca Cemetry Junction ve Aşka Dair filmlerini izledim. Cemetry Junction filmi dilimize Mezarlık Kavşağı diye çevrilmiş, ama ne alaka olduğunu anlayamadım. Güzel, duygusal bir filmdi. Filmdeki müzikler ve danslar süperdi. "Aşka Dair" oldukça ağır aksak geldi bana.
Etraf kara bürününce ben de kendimi böyle meşgul ettim.Bu arada akşam çok komik birşey oldu onu anlatayım. Bilge odasında oynuyordu, ben de elimde örgüm (hala bitmedi), dizi izliyordum. Bir ara Koca yanıma gelmiş, Bilge' de onun arkasından. Derken bizim Bilge Hanım" offff ben çok sıkıldım bu Fatma gülün suçusundan yaaa" dedi. Biz koptuk, ben Kocayı fırçaladım hani odada oynuyordunuz diye, Koca zıpladı "çocuk diziyi nerden biliyor" diye. Sahiden de nerden biliyor diye kafa patlattık, geçen arkadaşlarla konusu geçmişti ordan kaldı aklında diye karara bağladık. Ve tekrar tekrar idrak ettik, çocuklar herşeyi dinliyorrr. Mümkünse telapati yoluyla anlaşmak lazım:))
Kızımla keyifli, sağlıklı ve sıcacık bir hafta sonu geçirmenizi diliyoruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)