Haftanın Ortası

Tembellik çok fena bir durum.Pazartesi sabaha karşı Koca' yı yolcu ettim, şehir dışında bir haftalık bir işi var.Belki arada gelip tekrar gitmesi gerekebilir.Aslında bu kadar uzun süreli gidişleri sevmiyorum ama bu sefer dur azıcık kafamı dinleyeyim dedim.Ofistekilere beni unutun dedim. Hafta sonundan beri evdeyim.

 Barış Bıçakçı' nın son kitabı Tarihsel Kırıntılar ı okudum.Yavaş yavaş, sindire sindire. Şiir ve şairler etrafında bir kayıbın izini süren kurgusu etkileyiciydi. Pazartesi yogaya gittim.İyiden iyiye dağılan gurubu çekiştirdik hocamla. İki kişi de olsak devam ederiz dedik. Yorucu ama keyifli dersten omuz ağrıları kalmış, iki gündür hissettiriyor kendini. Geçer nasıl olsa.

Dışarıda miyavlayan kedilerin sesleriyle uyandım.Efes kulakları daha doğrusu kulak tüyleri havada dolanıp duruyor. Dün akşam gezmesinde parkta sürekli oynadığı köpeklerle  kız kavgası yaptılar. Ayırana kadar canımız çıktı. Ayımsı çovçov Zeus kulaktan bir ısırık almış. Eve gelince banyo yaptırdım. Sonra kulağa oksijenli su. Uzun uzun tarama seansı.Bilge' nın balık kraker ikramı... Bilge demişken cuma günü doğum günü.Ne istersin sorusunun cevabı belli.:))Copic dışında ne istersine Çin yemeği deyince Efes' i evde bırakmayı gözümüz yetmeyince, eve paket söyledik. Efes' te bayılır sebzeli erişteye. Tıka basa diyip, birbirimizie çubuk kullanmayı ne güzel öğrendik övgülerimizden sonra Bilge' nin yaklaşan sınavları için ders çalıştık .Hala birlikte çalışıyoruz. Zamanında kafamın basmadığı matematik sorularını yapıyor olmak aslında heyecanlandırıyor ama çok vaktimi alıyor.

Pazartesi güneşli havayı görünce bir gazla camları silecektim.Allahtan sabah Efes' i gezdirirken Tarçın' ın anneannesi kocakarı soğukları geliyor elleme dedi. Yoksa yağmurla birlikte ben de bu sabah otur ağlardım.Efes' i akşam yıkadım şimdi dışarı çıkartacağım yağmur çamur...Neyse berekettir diyeyim.Bugün de akşama kadar

bu kasvetli havada bol kahve bol film izlenir sanırım....

Kaçtım ben,iyi bakın kendinize...