KALABALIK HAFTA SONU


Hafta sonu havanın güzelliğinden faydalanıp Bilge' yi dışarı çıkartırız diye düşünürken, kocanın burda yaşayan akrabaları bize gelmek için aradılar. Pazar sabahı erkenden kalkıp bir sürü şey hazırladım. Gelecek insanların kaç kişi olduklarını, ne severler ne sevmezler bilmediğim için fazlaca ve çeşitli şeyler hazırlamak durumunda kaldım. Öğlen her şey bittiğinde yorgunluktan ölüyordum. Bir de Antalya' da ki akrabalar gibiyse, tamam kötü bir gün olacak diye düşünüyordum. Gelen insanlar beni çok şaşırttılar. Güzel bir gün geçirdik. Hazırladıklarım beğenilerek yenildi. Hoş sohbet derken akşam oldu. Bu işten en çok Bilge keyif aldı. Çocuklarla oynadı. Bayılır zaten kalabalıkta olmaya. Bütün gün hopladı zıpladı, derken öğle uykusunu uyumadı. Akşam 7 de uyuya kaldı. Gece 3 gibi uyandı, beni yanına çağırdı sonra da geri odama yolladı. Benim uykum darma duman oldu. O yüzden bugün pek iyi görünmüyorum. Yukarıda ki turuncu kazak Bilge' ye yeni ördüğüm kazaklardan ikincisi. Bilge bunu çok seviyor. Kurdelasını beraber yaptık. Beresi de yeni ördüğüm ama bir türlü fotoğraflayamadığım atkısı da olan takımı.
Daha önceden görüp aldığım bu cam fanusu da polimer kilden desenlerle süsledim. Boncuk yapıştırdım. Önce mumluk olarak düşünmüştüm ama sonra uygun renkte yapraklar koydum. Güzel bir dekorasyon malzemesi olarak evde yerini aldı. Bu arada yeni ev alan bir arkadaşım görmüştü o da çok beğendi. Bugün ona iki tane yapacağım. Çam sakızı çoban armağanı diyerekten.Ticaretten nefret ettiğimi fark ettim. Bu garip piyasada iş yapmaya çalışmak o kadar sıkıntı verici ki. Issız bir ada da yaşama isteğim depreşiyor...

Yorumlar