Özlemek

 Denizi ilk gördüğümde on yaşında babamın elini tutan bir çocuktum.Antalya' ya yeni taşınmış Yivli Minare' nın oradan bakıyorduk. Uçsuz bucaksız kocaman mavilik karşısındaki çocuk şaşkınlığım eminim babamı sevindirmiştir. Ata toprağını bırakıp memleketin orta yerinden kalkıp, güneye gelme fikrinin iyi bir fikir olduğunu düşündürmüşümdür belki..
Şimdilerde Antalya' da aynı yerden baktığımda gördüğüm manzara hep içimi sızlatıyor. Konyaaltı sahili beton yığını.Siyasi rantın ve açgözlülüğün kurbanı oldu.
Sanırım yüzme öğrendiğimde on dört yaşındaydım.Deniz yüzme öğrenene kadar aslında daha keyifliydi .Biraz korkutucu, çokça meraklandırıcı... Hiçbir zaman sınırlarını zorlayan bir çocuk olmadığım için belki de yüzme öğrenince büyü bozuldu:)) Hala denizde yüzmekten çok seyretmeyi severim. Koklamayı, mavinin tonlarını ayırt etmeyi...

Yaptığım resimlere bakınca ( farklı zamanlarda yaptığım resimler) deniz kenarına taşıdığım ağaç çok tanıdık geliyor...

Denizi özlemişim, maviliği...belki çocukluğumu...belki babamı...

Yorumlar

Yorum Gönder