26 Haziran
Diş tedavimin başlamasıyla, hayatın tüm ritmi kaydı. Acılardan geçtim geldim dermişim. Eski protezlerimin nasıl çıkartılacağı zihnimde büyüyüp duruyordu. Bir saatin içinde halletti doktorum. Çok sakindi onun sakinliği beni de sakinleştirdi. Ellerimi diyaframımın üzerinde kenetlediğimi ve sıkıştırdığımı fark ettim. Sonra vücudumu taramaya başladım. Bacaklarımı kasmışım, omuzlarım boynum keza öyle. Rahatlat, gevşet derken anestezinin etkisiyle bir ara yutma refleksimimi kaybettim diye düşündüm. Allahtan kaybetmemişim, gerçi ısırma refleksi (doğru ısırma diyeyim) sonradan geldi. Bir saat sonra evdeydim, uyumuşum. Klinik geçici dişleriniz hazır diye arayınca uyandım. Ağzımın yanından sokuşturduğum pipetle biraz su içip, tekrar kliğe gittim. Geçici dişlerimle dönerken kendime aferin dedim. Akşam Efes'i gezmeye bile çıkarttım. Koca' sın tüm dişlerinin çekimi yapıldı. Bilge ek gıdaya geçerken bile bu kadar püre yaptığımı hatırlamıyorum:) Yazık ama ya, onu görünce ben hiç sızlanmadım. Her sabah termoslarala dolu bir çanta hazırlıyorum. Neyse iyi gidiyoruz çok şükür.
Okuma listeme gelince bu sabah Yan Yana Durduğumuz Zamanlar ı bitirdim. Okunacaklar listesine baya eklemelerim oldu. Banu' nun kalemi her zamanki gibi, hiç şaşırtmadı beni. İlk kitap daha etkileyici gelmişti belki de bu yüzden.
Sesli kitapta ise Hayriye Hanım'ı Kim Çaldı ' yı dinliyorum. Çocukluğundan yaşlılığına koca bir hayatı yazmak kolay olmamıştır diye düşünüyor insan içinde kocaman bir hüzünle...
Çok geçmiş olsun, hızla ve ağrısız acısız bitsin gitsin.
YanıtlaSilBitirgen'i okudum, serinin ilk kitabıymış ama hiç sarmadı beni..
Çok teşekkürler, ben okusam aynı hissiyatı verir miydi emin değilim ama dinlemek güzeldi.
Sil