KURDELA NAKIŞI YASTIK

Tatilden önce yazmıştım, aldığım iki yastık siparişini yetiştirmem gerekiyor diye. Tatilde tamamladım, annem de astarlayıp dikti. Dönüşte teslim ettim.
Uzun süredir kurdelaları elime almıyordum, önce panikledim ama sonra rahatça yaptım. Baktım bloglarda boy boy tatilde yapılan işler var, kıskandım:)) Ben de koyayım dedim. Modeli alıcı belirlemişti ben, biraz ilave yaptım. Annem çok zor beğenir, ondan aferin aldım, çok mutlu oldum:)) Ama bir daha hiç bir işi bu kadar uzatmamaya karar verdim, aldığım anda yapacağım.

Geldiğimizden beri bir koşuşturmadır gidiyor. Bir taraftan takılar, bir tarftan ofis işleri, bayramdan sonraya tahsilatları sallayan müşteriler, evin bitmeyen temizliği, Bilge' nin okul hazırlıkları. Bir de bu araya Sevgili Kocam yarın köye gidip, pazar günü dönelim diye tutturdu. Nasıl olacak hiç bilmiyorum, belki yarın yollarda olabiliriz. Hayat bu kadar hızlı akarken, ben hep geri de kalıyormuşum gibi geliyor. Kafamın içi listelerle dolu, durağan günleri özledim. Bu arada dün, çok yoğun değilim oturup kitap okuyacağım diye yazmıştım ama hayal oldu, bir satır bile okuyamadım. Sabah Bilge'yle düştük yollara, PTT, banka ardından önlük bulmaca derken öğlene kendimizi ofise zor attık. Kızımın ağzı kulaklarında kırmızı önlüğünü, beyaz yakasını falanını, filanını aldık ya ondan mutlusu yok. Bir de herkese dişini gösterme modundayız hala. Kalıcı diş mevzusunu nasıl anladıysa, ne yiyip içerse "bu yediklerim dişimi kaldıracak değil mi" diyor:))
Ben de anlatmaktan yorulmuş bir vaziyette "ye tabi, dişini kaldıracak bunlar" diyorum...