HAFTA SONU

Cumartesi Bilge'yle kursa gittik. O resim dersine, ben ebru dersine geçtik. Önce kitreyi hazırladık, yarım saat mayalanmasını bekledik.
Sonra renkleri karıştırıp fırça tıktıkları derken, çocuklar gibi şen kağıtları doldurduk.
Çok keyifliydi.İlk yaptığıma bir de toz boya deneyelim derken boya tutmadı aktı.
Buda ikici denemem, bu dersete sadece boya ve fırça kullandık, şekil yapmaya daha sonra geçeceğiz. Üç tane daha yaptım ama onları fototğraflamamışım:)) Çok güzeldi, hafta sonunu sabırsızlıkla bekliyorum.
Kurs çıkışı Bilge' ye söz vermiştim Kuğulu Park' a gittik, ordan da kitapçıya. Rafta Can Baba bana göz kırptı, nasıl sevindim, ben de olmayan kitaplarını aldım, bağrıma bastım, içimi ısıtıverdi.
Bilge' yi Küçük Prens' le tanıştırma vaktidir diyerek ona da "Küçük Prens" i aldım.

Pazar günü başladık okumaya, ne güzeldi...

Keyifsiz havada dışarı çıkamayacağımızı anlayınca, evde yapılabilecek herşeyi yaptık. Bu belgesel çok güzeldi. Bir köpeğin, bir filin ve bir yunusun anne karnında gelişimini izledik. Köpek 63 gün, yunus 12 ay, fil 22 ay süren hamilelik döneminden sonra doğduklarını öğrendik. Kız kardeşimi arayıp bunları söyleyince baya güldük, hamileliğinin 7. ayı ve o çok uzun sürdüğünden şikayetçiydi:))
Belgeselin sonunda elektrikler gitti, hepimiz bir köşede uyuya kalmışız, ilk ben uyandım. Yarınki beslenme menüsü için küçük kekler yaptım, kekin kokusuna Koca uyandı. Film izlemeye devam ettik. Bilge bir ara uyanıp birkaç lokma kek attı ağzına, tekrar uyudu. Filmler beni pek sarmadı, bu ayracı yaptım.
Sabah yağmurlu soğuk bir kışa uyandık. Hemen dolaptan montları, botları bulduk. "Yine mi okul yaaaa" lafları arasında günümüz başladı:)) Kapluşbağın suyunu değiştirip yemini verdim, Tarçın'ın kulak damlasını yaptım (kulak enfeksiyonu olmuş), çiçekleri sulayıp, mızmız kızımla okul yoluna koyulduk. Öğretmeni saçındaki tokaları beğenince pek mutlu oldu bizimki, kocaman bir öpücük kondurdu bana, ben de ağzım kulaklarımda döndüm:))
Güzel bir hafta diliyorum hepimize...