Mevsimle gelen...


 Yılın bu zamanlarına has heyecandan, ışıklardan, pırıltılardan, renklerden zerre kadar yok içimde... Ne çamı, ne evi süsleyecek enerjim var. Bunu da aslında böylece kabul ettim, çokta mühim değil dedim. Bir iki yeni kararım var. Bunlardan biri yıllık kitap okuma hedefimi beni kasmayacak, altına düşmeyeceğim belli bir sayıda sabitleyeceğim. Yogaya hayatımda daha çok yer açacağım. Resim yapmaya gelince şu anki durumumdan memnunum. Masamda hep bir suluboya resim olması, gelip gidip bir iki fırça darbesi inanılmaz keyif veriyor. Saçlarımı yaklaşık dört aydır boyamıyorum. Saç diplerim de boyadan kaynaklandığını düşündüğümüz sorunlar çıktı. Cuma günü iyice kısaldı saçlarım, hala uçlarında boyalı kısım var. Çoğunluk beyaz olur diye düşünmüştüm ama gri olacak gibi:)

Bilge Gogol' un Palto' sunu okuyor, bitirince Dostoyevski' nin hepimiz Gogol' un Palto' sundan çıktık sözünü konuşacağız. (öyle dedi:)) 

Ralf Rothmann' in Genç Işık kitabını bitirdim. Kederin bu kadar naif anlatılması inanılmaz. 

Leylakdalı'm Munbi' den film yolladı. Nimic' i izledim. Tabi bir afalladım ama daha evvel Djam' de  izlediğim Daphne Patakia yine  muzzamdı, çok iyi bir oyuncu.

Nuri Bilge Ceylan' ın İklimler' ini ve Kaan Müjdeci' nin Sivas' ını izledim.

Akşamları bizimkilerle Modern Family izlemeye devam ediyoruz. Sanırım dokuzuncu sezona geldik:)

Saatleri Ayarlama Enstitüsü' nü okumaya devam ediyorum. Tanpınarın ilginç, alaycı bir üslubu var, araya başka kitap alırsam kopuyorum. Önümüzdeki iki günü bu kitaba ayırdım. Bitirmeden yeni kitaba başlamayacağım.

Olabildiğince keyifli bir hafta olsun...

Yorumlar

Yorum Gönder