Evde...

Koca haberleri açmış, birkaç dakikada moralim altüst oldu. Neye yanacağımı bilemedim. Masamın başına geçtim. Resme baktım, baktım,bitti dedim. 

Dünden beri bulaşıklarla adeta kavga halindeyim. İki kez bulaşık makinasında olmak üzere dört kez bulaşık yıkadım.Akşam lavabonun önünü ve tezgahın üzerini görünce pes dedim...

İlk kez yılbaşı çiçeğini öldürmeden tomurcuklandırmayı başardım. Aslında üst rafta unuttum. Tomurcukları görünce hatırladım:)) açmadı ama yakındır sanki...
Balkonu biraz toparlayayım dedim. Kulağımda kaybolan yıllar çalıyor. Bilge' yle sonbaharda topladığımız çam yapraklarını ucundan tutuşturdum. Balkon mis gibi çam koktu...

 Sokak bomboş, bahçede serçeleri fark ettim. Kulaklığımı çıkarttım. Hem bıcır bıcır, hem kıpır kıpırlar.Badem ağacı çırılçıplak, derin bir uykuya dalmış. Üşüdüğümü fark edip içeri geçtim. Çam kokusu odayada yayılmış:)

Renkler ve Yıllar' ı okumayı bıraktım. Uzun zamandır bir kitabı yarıda bırakmamıştım. Bunu kendime yapmamaya karar verdim, belki bir süre sonra okumayı yine denerim.

Savaş Gelinleri bitti. Konu iyiydi ama kurgu çok zayıf kalmış. 

Jilet Sinan' a başladım. Hüznün dibini görmeden rahat yok bana:) 

Bugün Azizler' i de izlersem benden iyisi yok...


Yorumlar

  1. Sabah ilk iş Azizler'i izledim, bir kaç yerde yüksek sesle güldüm.
    Kara komedi seviyorsan, absürd filmden hoşlanıyorsan seversin. :)

    YanıtlaSil
  2. Biz de iki kişiyiz ama bulaşık makinası her gün çalışıyor, bende anlamıyorum bazen:)
    Azizler'i hiç sevmediğim filmler arasına kattım. Ya hu bu tip filmlerle bu güzelim oyuncuları harcıyorlar gibi geliyor.Bu benim fikrim tabi. 9 Kere Leyla birdi bu da iki oldu.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder