Orhan Veli...

Kim demişti bilmiyorum ama "şiir sevmeyen insan olur mu" sözünü duyduğumda tüm kalbimle "asla olamaz "demiştim. Şiir başkadır, kelimelerin dile gelmiş, sarıp sarmalanmış halidir.
Sanırım ilk büyük şairim Nazım' dı, sonra yanına Can Yücel, Cemal Süreya, Oktay Rıfat, Turgut Uyar geldi. Şimdilerde Didem Madak, Birhan Keskin, Şükrü Erbaş şiirleri var kitaplarda işaretli...Defterlere sıralanan...
Ama bir de Orhan Veli var, yeri bambaşka olan. Orhan Veli' yi Müşfik Kenter' den dinlemeyi de ayrı bir sevdim. Üzüldüğümde, sevindiğimde her ruh halimde bana iyi gelir. Geçenlerde çalışma odamda dinlerken baktım Bilge şiire eşlik ediyor
"hanginiz bilir benim kadar
karpuzdan fener yapmasını..."
şimdilik bu kadarı kalmış aklında:))
Geçenlerde YKY' de dolaşırken gördüm "Sevda' ya mı Tutuldum" u.

Önsöz şöyle başlıyor;

Geldim sonuncuya
Hiçbirine bağlanmadım
Ona bağlandığım kadar
Sade kadın değil, insan.

"İki defter... Defterlerde de Orhan Veli' nin el yazısıyla tam 112 şiiri.
Nahit Hanım...Orhan Veli' nin büyük bir tutkuyla bağlandığı kadın. Son yıllarına kadar genç/ yaşlı birçok edebiyatseveri (tıpkı Madam  de Stael gibi) haftanın bir günü evinde misafir eden bir Cumhuriyet kadını.
Orhan Veli, şiirlerinden oluşan defteri ona verirken "Ölürsem bunları bastırır mısın Nahit Hanım" demiş...
Defterler 50 yıl kadar Nahit Hanım' da kalır, sonra da Nahit Hanım tarafından Orhan Veli' nin kız kardeşi Füruzan Yolyapan' a teslim edilir..."

İşte bu kitap birinci defter. Her sayfada şairin kendi el yazısı... Daha önce okumadığım, duymadığım dizler. Benim gibi arşiv sever, şiir sever ve Orhan Veli severler için tam bir hazine.
Yarında ikinci kitabı almalı...
Keyifli bir hafta sonunuz olsun...




Yorumlar