Günler geçerken

 Zor bir hafta geçirdim. Koca  yurt dışındaydı. Dün döndü, bu sırada iş güç beni acayip bunalttı. Her zamankinden daha çok "bu ülkede ticaret yapmanın akıl tutulmasıyla aynı anlama geldiğini" düşündüm. Gerçi yaşananlara bakılırsa "ticaret yapmak " yerine "yaşamak " demeliyim belkide...
Neyse kendi küçük dünyamıza daha çok çekildik. Bilge "Zeynep' in Aşırı Komik Maceraları" serisine başladı. Okurken kahkaları ona eşlik ediyor. Sonra bana uzuuuunca bir "özet!" geçiyor:))
 Hafta başı ilk kez Nabokov okuma girişimime "Lolita"yla başladım. Evet çok sarsıcıydı, bir ara bırakayım dedim, dün akşam bitirdim.
Bu sabah "Yerdeniz" in bildik dünyasına "Öteki Rüzgâr" a başladım, bana iyi gelecek eminim.
Dün sabahtan akşama kadar çok kötüydüm. Sanırım midemi üşüttüm. Akşam üstü bankaya gitmem gerekti onun dışında tüm gün kafamı kaldıramadım. Gün batınca "mavi ay" a bakalım diye zorla kalktım, elimizde teleskop dışarı çıktık. Ama Ay yoktu, sinir oldum, bir de kızdım nereye gitti diye. Gecenin sonuna doğru Koca balkonda Ay'ı bulmuş bizi çağırdı:))( cümleye bak!!!!)  Tabi biz fotoğraflardaki tabak gibi ve Mavi Ay görmeyi planladığımız için hayal kırıklığına uğradık. Ama sonra durumu toparlayıp ayla barıştım, Ay'ın günahı ne, ne bilsin nasıl göründüğünü...
Maymun iştahlılığı kavramında çığır açıyorum. Sürekli bir şeylere başlayıp yarım bırakıyorum, bu aralar elimden çıkan tek düzgün kolyeyi takdim ederim:(((

İyi bakın kendinize diyerek kaçayım...

Yorumlar

  1. o maymun iştalılık malesef bende de var canım ya. Seni takibe aldım. Ben de bloğuma beklerim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder