Haftaya başlarken

Farkındayım sevgili blog, çok sık yazamıyorum sana. Seni ig' yle aldatıyormuşum gibi düşünme. Fotoğrafla, üç beş kelimenin senin yanında lafı mı olur. Kafamı toparlayamıyorum, hatta toparlamakta  çok istemiyorum. Bir ay sonra tatil modundan çıkacağım. Yaz bitecek, hatta bir kaç gündür öğleden sonra yağan şiddetli yağmurları gördükçe "yaz bitiyor mu" diye bir sızı bile kapladı içimi.

Neyse dün erkenden kahvaltı yaptık. Göl kenarında biraz yürüdük. İnsan denize her baktığında farklı şeyler hissedebiliyor ama göl öyle değil sanki, göl hep aynı göl...
Oradan ayrılıp atölyeye gittik. Bilge' nin keman öğretmeni gelmişti. Bu yıl için hazırlık programını belirledik. Bir saat çalıştılar. Bir araba laf yedi:)) ve günün muhteşem haberini aldım. Ses çalışabilmesi için piyanoya ihtiyacı varmış:((( Şöyle bir fiyatlara baktım, ahhhhhh... neyse bugün çıkıp bir bakacağız, bir an önce halletmemiz gerekiyor bu işi.
Yarın için Bilge' ye atölye çalışması ayarladım. Erimtan Müzesi'nde "Antik Roma' da Ekmek Yapımı" keşke ben de katılabilseydim dedirtecek bir ismi var. Sadece çocuklar için ama olsun kafeteryası çok güzel oranın. En iyi ihtimalle bir dost buluşması, en kötü ihtimalle kitabıma gömülerek bekleyebilirim...
"Hınzır Kız" ı dün akşam bitirdim. Gerçekten muazzamdı. Aldığı Nobel ödülünün helali hoş olsun.
Bu sabahta Simone de Beauvoir' in "Moskova' da Yanlış Anlama " kitabına başladım.
Birazdan ofise geçeceğim, hâlâ geçmişle hesaplaşmam bitmedi:(((
Güzel bir haftamız olsun....

Yorumlar

Yorum Gönder