Pazartesiymiş gibi...


 Geçen hafta ortasından beri evdeydim. Koca ailesini görmeye köye gitti. Ben de evden çalıştım. Sabah yürüyüşlerini özlemişim. Efes' le uzun uzun yürüdük. Mevsim yavaştan dönmeye başladı, sabahları serin hava ürpertiyor. Akşamları da güneş daha erken batmaya başladı, pencereleri kapatıyoruz. Bir süre sonra çoraplar, diz battaniyeleri çıkar ortaya. Her sene bozkır yazının kısalığına şaşırıp, üzülürdüm. Bu sene hiç böyle hissetmiyorum. 

Hayvan Müzesi' ni bitirdim. Katman katman, müthiş bir romandı. 

Suluboyalarımla oynadım.Yukarıdaki resmi yaptım.

Lucifer' ın son sezonunu izledim, hiç sevmedim.

Tarçın ağacını merak edip, internette bir dolu resim gördüm, videolar izledim.Çok ilginçti.

İlk kez parkta Cane Corsa türü 80 kg.lık bir köpek gördüm. Çok ürkünç ama ağzından akan salyalarıyla çok şapşikti. Efes arkasını dönüp bakmamayı tercih etti. Bilge' yse köpeğin yaklaştığında daha da büyüdüğünü söyledi:))

Arka arkaya tanıdıklarımla ilgili  kötü sağlık haberleri aldım, sonra haberler iyi yönde evrildi. Çok garip hissetirdi.

Koca akşam geldi, Efes havalara uçtu. Dibinden ayrılmadı. Pabucum yine dama atıldı:))

Şimdi ofisteyim, masamdaki evrak yığınından kurtulmadan evvel buraya bir uğrayayım dedim.

İyi bakın kendinize...


Yorumlar

  1. Kör Adamın bahçesini okuyorum, matmazel christinayı bitirdim. Arada yazılarınız cok iyi geliyor.sağlıcakla kal. sinem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Sinem;ne güzel keyifli okumalar dilerim, sevgiler

      Sil

Yorum Gönder