10 Ekim

Hafta sonu yine rüzgar gibi geçti. Cumartesi günü yaptığım temizlik içime sindi. Öğleden sonra usul usul yağan yağmurla Kızılay' a gittik. Alışverişimizi tamamlayıp, aç karnımız doyurduktan sonra, bir arkadaşımızın tavsiye ettiği kafeye gittik. Kafeyi iki bölüme ayırmışlar, sesli ve sessiz diye. Biz sessiz kısma geçtik, uzun masalarda gençlerin çoğu ders çalışıyordu, arada kitap okuyanlar da vardı ve gerçekten sessizdi. Burnumu çekmeye tırstım, o kadar diyeyim. Orada bitirdim Gölün Sırrı' nı. Roman göl kenarındaki büyükçe bir arazinin üzerine inşa edilen bir kaç ev, bu evlerin değişen sahipleri ve İkici Dünya Savaşı etrafında şekilleniyor. İlginç bir okuma oldu.
Başta dolambaçlı bir dili var diye düşündüğüm Ay Eskir Gün Işırken'  deki öyküler gerçekten güzeldi. Kimisi birbirine bağlı, kimisi apayrı ama aynı hüznü taşıyan öykülerdi.

Nobel Edebiyat Ödülü Annie Ernaux  alınca, erteleyip durduğum yazarın kitaplarını alma işini hafta  sonu hallettim. Yalın Tutku çok kısa bir anlatı, aslına bakarsanız pek de sevmedim. Yorum yapmak için gerçekten çok kısa bir kitap, diğer kitaplarını okuduktan sonra yorum yapmaya karar verdim.

Başar Başarır'ın Dolunay İki Gece Sürer' ni ve Kim Young-Ha' nın Bir Katilin Güncesi' ni dinledim. 

Hafta sonu hava kapalıydı, arada yağmur yağdı. Yağmur yağarken, elde kahve, kitap dinlemek de sevdiklerim arasında yerini aldı. 

Pazar günü de zorunlu avm ziyaretiyle geldi geçti. Telefonum eskidi iyice, elimde kalmadan yenisini almak gerek diyerek gittim, içim yanarak döndüm. 

Keyifli bir hafta olsun.

Yorumlar

  1. Gölün Sırrı'nı çok sevmiştim. Annie Ernaux'un kitaplarını son zamanlarda çokça görmeye başladım, üstüne bir de Nobel geldi ama ben bir türlü seçim yapamadım nedense hiç biri bana pek uymayacak gibi geldi:) Keyifli okumalar, elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dün fark ettim yazar beni okumaya Seneler kitabımdan başlayın diyor. Bir sonraki okuma Seneler olacak. Sizi yanıltmayayım, bir çok arkadaşım beğenerek okudu. Metin çok kısa olduğu için ben pek bir şey anlayamadım:)) kendinize iyi bakın, sevgiler...

      Sil
  2. Gölün Sırrı'nı ben de merak ettim. Ve cafe keyfinize de imrendim, ah ne güzeldir sessizce oturup okuması orada :)

    YanıtlaSil
  3. Kafe keyifliydi, kafamı dinleyip okuyayım dediğin zaman oturmalık. yolun düşerse uğra derim İnkılap Sokakta Cahil Kütüphane...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder