20 Ekim

Pazartesi gününden beri yazmak için vakit bulmaya çalışıyorum. Geçen haftaya iki kitap ve öykü kitapları sesli olarak eşlik etti. 
Kopenhag üçlemesinin ikinci kitabı Gençlik ilkinden çok daha akıcı ve güzeldi. Son kitaba hemen başlayayım dedim ama hemen biteceğini düşünüp, bugüne bıraktım:))
Daha İyi Misin? Hande Ortaç' ın öykülerinden oluşan üçüncü kitabıymış. Daha evvel okumamıştım. Güzel öyküler dinledim, bazıları uçtu gitti aklımdan, bazıları kaldı aklımda.

 Ne zaman aldığımı hatırlamıyorum Nick Hornby' nin 1 Erkek Hakkında kitabını. Okunacaklar kısmındaki kitaplarımı sıralarken gördüm. Okumaya başlayınca filmini yıllar evvel izlediğimi hatırladım. Hugh Grant' ın başrolde oynadığı romantik bir komediydi. Severim böyle filmleri. Kitap daha duygusal ve güzeldi. Aslında iyi bir uyarlama olmuş ki pek güzel olmuyor kitap uyarlaması filmler, ama benim gönlüm kitaptan yana. 

Onun dışında yoga dersinde ilk defa hanumanasana (tam bacak açma) yapabildim. Daha evvel ne zaman denesem arkadaki  bacağım bir yerden sonra gitmiyordu. Vücudun ve zihnin ne zaman izin vereceği belli olmuyor ama itiraf edeyim bir gün yapabileceğimi hiç düşünmemiştim. Altı senenin ardından çok daha cesurum, denemekten hiç korkmuyorum ama hala şaşırabiliyorum:)

Havalar sonbaharı atlayıp kışa doğru döndü. Yaklaşık bir aydır süren garip bir burun akıntım var. Burnumdan ileriye gitmiyor ama geçmiyor da. Alerjiye çok benziyor ama niye bu kadar uzun sürdüğünü bir türlü anlamıyorum. 
Güç Yüzükleri ' ni merakla beklemiştim. İlk sezonu sekiz bölümde bitirdiler. Üstelik dudak uçuklatan bütçesinden falan bahsedilmişti, beklentimin çok altında kaldı, sinir oldum. 
İyi bakın kendinize...

Yorumlar