21 Mayıs



 Sabah altiya doğru Efes' in kıpırtılarıyla uyandım. Bezini değiştirdim, elimi yüzümü yikayıp gözdamlamı, burun yağımı yapıp grupla yaptığım meditasyon saatine kadar kitap okuyayım dedim. Elena Medel' in Mucizeler kitabını okuyorum. Kişiler, kurgu yavaş yavaş oturuyor. Bu arada Efes huzursuz, dolanıp duruyor. Halinden tavrından midesinin kötü oldugunu anladım. Biraz banyoda oyalandik oraya kusar belki diye , yok kusmamak için çabalarken gözleri gözlerimde. Kalkıp giyindim, koşumunu giydirmeden kısa tasmayı boynuna taktım.Arka bahçeye indik. Haldur huldur kocaman otlara daldı yedi de yedi. Biraz daha oyalandık. Yanıma evin anahtarı dışında birşey almamışım. Meditasyonu kendim yaparım diye aklımdan geçirdim. Biraz da sokakta mı gezsek fikrini çok yakından gelen havlama sesleri kovaladı. Eve geldik. Ayaklarını yıkadım. Saate baktım hala vakit var. Tam minderimi yerleştirip oturacakken kocaman bir öggggg sesi duydum. Efes parkenin üzerine kustu. Oh rahatladı dedim ve temizligi bitirp oturduğumda meditasyon grubuna yetiştim. Ben meditasyondayken Efes ayaklarımın yanında rahatlamış yatıyordu. Zaman sanki yavaşladı ve niyetime yer açtı bu sabah:)

Çıkmaz sokak levhası çogu zaman önünde durup baktığım ve gülümsediğim bir işaret. Bu sokakta daha evvel çok bahsettiğim konuşan ağaçların olduğu parkımız var. Yazının altındaki gülücük bu parka davet gibi. Etrafta başka çıkmaz sokaklar arama isteği uyandırıyor bende...

 

Yorumlar