14 Ekim


Cuma gününden başlayarak hafta sonunu tanımlayabileceğim kelime " zor " olmasıydı. Okuduklarıma, izlediklerime inanamadığım, nefes almakta zorlandığım, biri bitmeden birinin geldiği, kızgınlığın, öfkenin kuşatılmışlığı içinde kaldım. Bu kadar kötünün içinde hangi iyiyi bulup, çıkartıp ona tutunmak gerek bilemedim. Şamanların Bilgeliği daha evvelden dinleme listemdeydi, fırsat buldukça dinliyorum. Don Jose Ruiz adı nereden tanıdık geliyor diye düşünürken baba Don Miguel Ruiz' i ve Dört Anlaşma' sını hatırladım. Onu da dinlerim belki.

Çocuk yogası dediğinizde, yoook hiç benlik değil derdim, Jyoti Manuel' in eğitimine kadar. Bence her yoga eğitmeninin, yoga yapan ve pratiğini derinleştirmek isteyen herkesin ilgisini çekecek, onlara muazzam katkıları olacak bir eğitim. Aklıma bile gelmeyen sorular ve cevaplar bulduğum bir deneyim benim için.

Pazar sabahı bahçeye gittik. Güneşe rağmen, hafiften üşüten rüzgarı fark ederek hiçbir şey yapmadan bulutlara baktım. Uzun süre izledim, bulutlar yaklaştı, uzaklaştı.Başka bulutlar geldi, maviye karıştı. 

Yol boyu da eşlik ettiler. Şehre girerken uzaklaştılar ya da ben uzaklaştım.Trafiğe, kalabalığa, ekranlara, insanlara, market raflarına, çöp bidonlarına baktım...
 

Yorumlar

Yorum Gönder