30 Ekim

Ekim ayını da uğurlarken, havanın güneşli olduğu tatil günlerinde bahçede soluğu alıyoruz. Planlamalar yapıyor herkes kendince, düzeltmeler, ne yapmalılar derken herkes bir süre sonra bırakıyor kendini. O anlar çok kıymetli. Dün de bahçedeydik, öğlen Qi-Gong dersine oradan katıldım. Düzeneğimi kurdum, mobil internet beni yarı yolda bırakmadı. Çok keyifli bir saat geçirdim.  Şehirden uzaklaşıp bahçeye yaklaşırken hayatımda hiç görmediğim kadar çok yol boyunca yerleştirilmiş "inek çıkabilir" tabelaları gördüm ama hiç inek görmedim:)) Geldiğimizi gören köpekler enterasan bir sırayla gelip koyduğumuz mamayı yediler. Aşırı terbiyeli ve tatlılar. Efes hiç ses etmiyor onlara. Yeni yavrular vardı Efes'in ayaklarına dolanınca bizim ki içeri kaçtı:)

Şahane kitaplar okuyorum. Bugün biraz onlardan bahsedeyim istedim.

Việt Thanh Nguyễn ' in Sepmatizan kitabı oldukça ilginç bir okuma olacak. Çok başındayım ama yazarın dili çok iyi ve kitap bence çok iyi çevirilmiş. Daha evvel Vietnam' la ilgili hiç okuma yapmamışım  Vietnam tarihini de hiç bilmiyormuşum. Saygon' un düşüşüyle birlikte bir kaçışın öyküsü gibi başlarken bambaşka yerlere giden kurguyu merakla okuyorum. 

Bell Hooks/Duygu Yoldaşlığı: Kadınların Sevgi Arayışı Terapist bir arkadaşım ödünç verdi bu kitabı. Rafta görsem sanırım burun büküp, almayacağım bu kitaba bayıldım. Kendimdeki önyargıyı da böylelikle yıktım. Yazar kendi hayatından ve deneyimlerinden yola çıkarak, feminist bir bakış açısıyla kadınların sevgi arayışından bahsediyor. Gerçek sevgiyi tanıma mücadelesi , özellikle ileri yaşlarda kazanılan zaferler oldukça etkileyici.

Stanley Rosenberg/ Vagus Sinirinin Şifa Gücünü Keşfetmek başucu kitaplarımdan biri olacak, şimdiden dönüp dönüp bakıyorum pek çok şeye. Stanley bir beden terapisti. Fizyoterapist duymuştum ama  beden terapisti de ne ki? diyerek başladım okumaya. Vagus sinirini duymayan yoktur. Vücudumuzdaki en büyük sinir ağlarından biri . Latince vagus " gezgin" demekmiş. Ne kadar uygun bir isim vermişler. Polivegal Teoriyle başlayan ve vagus sinirinin başkalarıyla ve kendimizle etkileşiminizi açıklayan şahane bir rehber. Pek çok egzersiz var, pek çok şifa yönlendirmesi... o yüzden çok kıymetli. 

Tuna Kiremitçi' nin Tehlikeli Şarkılar kitabını dinledim. Perihan Başkomiser bu sefer oldukça duygusal bir kurguda eşlik etmiş. Serinin üçüncü kitabıydı, en çok bunu sevdim. Yalnız çok acayip bir yerde bitti. Sanırım dördüncü kitap daha çıkmadı.Bekleyeceğiz artık.

Kasım ayı hepimiz için keyifli geçsin...