18 Kasım


 Uzun süredir bitmesin diye azar azar okuduğum kitap olmamıştı bu kitaba kadar. Barış Bıçakçı çok özel bir yazardır benim için. Her kitabı ayrı kıymetli, her kitabı tanıdık Ankara, hüzün, ne nafilik barındırı. Bir önceki kitapta azıcık içim burulmuştu, aceleye gelmiş gibiydi ama yine de sevmiştim. Dünyaya Yeni Gelen Okurlar İçin bildiğim, sevdiğim tam bir Barış Bıçakçı kitabı olmuş. Şarkı tüm gün kulaklarımda, zihnimde dolandı durdu ama dans etmeye cesaret edemedim:)

"Şahsi bir ansiklopedi olabilir mi? Varoluşun anlamına dair, insanın türlü türlü haline dair ama aynı zamanda boşluklara, tatlı neşelere, uyuyup uyanmaya dair maddeleriyle...İnsanın kendi hayatının, avuntularının, esasen de bilmezliklerinin ansiklopedisi.
Niyetim, kitaplardan, filmlerden değil, doğrudan insanlardan öğrendiklerimi derleyip toplamak.(...) Hoş, kitaplardan ve filmlerden öğrendiklerim olmasa insanlardan da pek bir şey öğrenemezdim. (Arka kapaktan)

Şahane bir kitabın tanıdık semtinde, hikayelerinizden birinde olma ihtimalini, sizden öğrendim, diyerek bitireyim...

Yorumlar