22 Mayıs


Sabah yürüyüşlerine ara verdim, Efes' i Koca gezdiriyor. Baha alerjisi iyiden iyiye bünyemde etkilerini gösteriyor. Havada uçuşan polenler gerçekten zorluyor. Akşam gezmesi dönüşü burnum musluk gibi, gözlerim kanlanmış ve boğazımı tırmalama isteğiyle yanıp tutuşuyorum. Havalar biraz daha ısınınca geçecek biliyorum, sabır diyorum kendime.Aslında ciddi bir yememe listesi vardı. Laktozdan, domatesten, çilekten, mayalı herbir şeyden uzak durmalıydım. İyi gidiyorum diye pek umursamadım. 

Ne kadar bünye baharı güzel karşılamasa da, ruhum bayram ediyor.Ağaçlar bir gecede dallardan elbiselerini giyiveriyorlar. Huş ağaçları gövdelerindeki şekillerle, dövmeli gotik kızlara benziyorlar. Çok havalılar:)

Bu koca çınar beni bu yıl çok korkuttu. Tüm ağaçlar çiçeklendi, sonra yapraklandı ama bunda tık yok. Başımı kaldırıp böyle de ölünmez heralde dedim durdum günlerce. Sahiden bir gecede yapraklar fırladı dallarından, yaşasın hayat dedirten cinsten...

Akşam üzeri biraz daha fazla soluklanıyoruz parklarda. Kimse yoksa Efes'in değmeyin keyfine. Resmen canlı sevmiyor oğlan, köpek, insan kedi hiç fark etmiyor ikimiz olalım yeter:)
Gelelim neredeyse bir aydın uğraştığım okumama. Anna Burns ' ün Sütçü kitabı, okuduğum en acayip kitaptı. Kolay okunan, su gibi akan kitapları seviyorum ama zor olsa da ayrı bir doyum veren kitapları da okuma listeme ekliyorum. Bu kitabı okurken defalarca yarım bırakmak isteğiyle doldum taştım, son sayfalara doğru bile. Bilinç akışı tekniği dedikleri teknik anladığım kadarıyla hiç bana göre değil. Bu kitapta hem bu teknik, hem adını bilmediğim başka teknikler (distopik, ironik, fantastik, alaycı) zihnimi allak bullak etti.  Kitabı bitirdim ama geriye ne kaldı, anlat deseniz, kocaman bir boşluk derim. 

Judith Hermann' ın öykülerini okuyorum. Yaz Evi, Daha Sonra kitabından, bir nefes aldım.

Sesli kitapta pes etmem daha kolay oldu.Şafak Güçlü' nün Dinmeyen Nefret i ve Hyunam-Dong Kitabevi ilerlemedi, bıraktım dinlemeyi. Selahattin Demirtaş'ın Efsun' una başladım.

Yarın  Bilge'yle ve arkadaşlarla interaktif bir  stand up gösterisine gideceğiz. İlk kez böyle bir gösteriye gidiyorum.Düm düz gülmek istiyorum... çok güleyim ne olur... inşallah, çok amin:))

 

Yorumlar

  1. Interaktifse en öne oturmayın :))) Ya da oturun yahu, sonuçta gülmek biraz da kendimize gülmek.....
    Bizim ailenin alerji kotası eşimde derken sanırım oğlan da bazı astım belirtileri göstermeye başladı.. Ben de şimdilik kondurmuyor, geçer geçer diyorum ama, bu alerjiler of yani, insana baharı yaşatmıyor şöyle sere serpe.....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dün akşam gittik gösteriye, içeri girince bil bakalım ne gördüm önden üç sıra boş😋 ben tabi dördüncü siraya attım kendimi, keyifliydi:)

      Sil

Yorum Gönder