Aptallık Üzerine ve Aldanan Kadın

Alman Edebiyatı her zaman ilgimi çekmişti. Özellikle İkinci Dünya Savaşı, Naziler ve Holokost düşünülünce, edebiyata yansımasını hep merak ettim. Mann ve Musil Alman yazarlar olmaları dışında modern edebiyatın babalarından. Mann' in Büyülü Dağ' ını okumuştum. Zor bir okuma olmuştu. Venedik' te Ölüm' ü ise daha kolay ve çok kısa bir okumaydı. Zaten Aldanan Kadın' da sanki oradaki kadın kahramanın yaşlanmış hali gibiydi. Mann' in son öyküsü, aslında cesur bir kadını anlatıyor. Kendinden yaşça küçük, oğlunun öğretmenine karşı hissettiği duyguları kabullenişini, bunun verdiği heyecanı ve trajik sonunu  anlatıyor. Sırada Buddenbrook Ailesi var, kocaman cüssesi azıcık ürkütmüyor değil:))

Robert Musil deyince akla ilk  gelen Niteliksiz Adam kitabı. İlk kitabı yayınlamış ikinci kitabı  tamamlayamadan öldüğü için kitabı okumayı hep erteledim. Aptallık Üzerine' yi okuyunca biran evvel Niteliksiz Adam' ı okumayı düşündüm. Nefis bir dili var, hem sert hem eğlenceli. Muazzam tespitleri var. Aptallığı hem kişisel hem toplumsal çeşitliliğine baktığımız zaman zeka eksikliği değil duygu hatasıdır diyor. Bazen deha ve aptallık öylesine iç içe geçer ki onları birbirinden ayırmak mümkün olmaz...

Aslında kitap Musil' in 1937' de yaptığı bir konuşma metni. Üstelik bu tarihte Alman faşizmi gücünün doruğundadır.Naziler  ondan nefret eder, kitapları yasaklanır eşiyle kaçmak zorunda kalır. 

Aslında kitabı en güzel kitap kapağı anlatıyor:) (fotoğrafta altta kalmış, netten bir bakın derim)

Mevsim sonbahara dönünce okumak daha mı keyifli oldu, bana mı öyle geliyor:)

 

Yorumlar