Solaris

Benim gibi bilim kurgu meraklısıysanız Stanislaw Lem ismini ve onun Solaris' ini duymuşsunuzdur.
Lem Polonya'lı tıp öğrenimi görmüş, 2. Dünya Savaşı zamanında otobomil tamirciliği, elektrik teknisyenliği, kaynakçlık yapmış, Nazi kamplarında kalmış. Savaş sonrasında tıp öğrenimini tamamlayıp doktor oluş, aynı zamanda da yazmaya başlamış. Pek çok kitabı var ama Solaris başyapıtı sayılıyor.1961 ' de kitap basılmış. Üç kez filme uyarlanmıştır. 
İlki 1968 de Sovyet televizyonu için Nirenberg tarafından siyah beyaz olarak uyarlanıyor. Sanırım en masum uyarlama bu film.
İkinci uyarlama 1972' de Andrey Tarkovsky tarafından filme aktarılıyor ve en tanınmış film bu. Çok insan izliyor. Soğuk savaş döneminde Amerikan sinemasına karşı bir duruş gibi görünüyor. Lem' le Tarkosky' nin arası açılıyor, çünkü filmi Lem hiç beğenmiyor. Gerçekten de kitabı okuyup, filmi izlediğinizde ona hak veriyorsunuz. Bence Tarkovsky filminde kitaptan sadece ilham almış ve bambaşka bir şey çıkmış ortaya. Tarkovsky'nin de hakkını yememek gerek, içinde bulunduğu siyasi dönemde bu filmle tam bir mucize gerçekleştirmiş.

En son film 2002' de Steven Soderbergh tarafından çekilmiş. Bu film Tarkovsky' nin Solaris'inden uyarlanmış. Kitapla çok alakası yok, zaten filmden sonra Lem' de isyan edip bir bildiri yayınlıyor; "benim kitabım uzayda romans değildir." diyor.

Çok beğendiniz bir kitabın film uyarlaması genellikle büyük bir hayal kırıklığı oluyor. Kendi adıma filmini beğendiğim uyarlamalardan ilk akılma gelen Kirpi' nin Zarafeti, Kapı ve son çekilen Anna Karanina' dır. Bayılmıştım bu filmlere. En korkunç uyarlama dediğinizde aklıma ilk gelen Bizim Büyük Çaresizliğimiz kitabının (gerçekten çok severim,)film uyarlaması tam bir felaketti


Yani özetle kitap çok iyi,  benim gibi meraklısına tavsiye ederim. Sinema meraklıları zaten Tarkovski arşivinden (bu arada o da filmi en başarısız filmleri arasında görüyor) izlemişlerdir ya da izleyeceklerdir. Tabi bir de George Clooney hayranları 2002 Solaris' ini eminim izlemişlerdir...


İyi bakın kendinize...

Yorumlar

  1. lem de tarkovsky de kitap da film de klas tabiii :)

    YanıtlaSil
  2. Kesinlikle kitabı okuduktan sonra izlenen film hayal kırıklığı oluyor. Kitabı okurken kafamda canlanan karakterler ile filmin castı hiç tutmuyor genelde ve bu beni çok gıcık ediyor. Önce filmi izleyip sonra kitabı okumak biraz daha normal. En azından kafada çizilen karakterle filmdeki alakasız olmuyor, okurken halihazırda filmde gördüğü tipleri canlandırıyor insan gözünde. Yine de kitabın kişiden kişiye değişen vurucu noktaları filmde karşımıza çıkmıyor ya da değiştiriliyor. Her türlü kitap ağır basıyor benim için galiba :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kitabın yerinin bambaşka olduğunu düşünüyorum...

      Sil

Yorum Gönder