DUVAR RESİMLERİ...

Dün öğlen Bilge' yle spora gittik. Hava çok iyi olmasa da kötü de değildi. Lokalin kreşine bırakırken ordaki görevli, "aaa nasıl çıktınız bu havada, hem de çocukla?" "havada ne var ki" dedim. Hayretle kocaman açmış gözlerini "bu hafta evinizden çıkmayın diyorlar ama, ceviz gibi dolu yağmış" diye uzattı da uzattı. Şom ağız bu ya yağmur başladı, şakur şukur. Antalya' nın deli yağmurlarına alışık olan benim için hayret verici değildi, ama herkes de bir telaş öyle böyle değil. Seansın bitmesine on dakika vardı , baktım yağmur durdu. Aldım Bilge' yi atladık taksiye döndük.



Ben mi hafife aldım, diye düşündüm ama zaten nisan da mayıs da yağmur yağmadı ki. Toprak, bitki ve üreticiler yağmur beklemez mi?. Hatırlıyorum ben küçükken "kırkindi yağmurları" denirdi, gök yarılırdı adeta. Küçücük toprağı olan büyükbabam sevinirdi "rahmet yağıyor "diye. Tabi doğanın dengesini öyle bir bozduk ki, herşeyden korkar olduk.Herşeyin de zamanı, şekli değişir oldu. Belki de korkmam gerek, bilmiyorum...


Bu fotoğraflar dün yağmur maceramızdan sonra, karşıda ki okulun bahçesinden.



Bilge bana zorunlu modellik yaparken, baya keyif aldı. Amacımız scooter sürmekti, bu da ekstrası oldu. İyi de oldu:))



Bilge gündüz uykusunu bıraktı, bu yüzden erkenden uyuya kalıyor. Dün akşam 19:30 civarı uyuya kaldı, sabah 5:30' ta uyandı. Biraz daha oyalandı 6:30 da kahvaltı masasındaydı. Ben yürüyüşe çıktım. Bugün farkettim ki sabah yürüyüşlerim, kendimle başbaşa kaldığım, kendimle konuştuğum, güzel bir zaman dilimi olmuş. Sessizce başlayan güne, hızlı adımlar atarken kafamın içi o kadar dingin ki, şiddetle tavsiye ediyorum.


Atilla İlhan ve Özdemir Asaf'ı yan yana görüp bir de Mevlana eklenince, umarım çocuklar düşünüp boyamışlardır bu duvarı diye geçirdim içimden.

Yarın günü birliğine Bolu' ya gidiyoruz. Yolculuk diyince hiç itiraz etmeyen ben, Koca' da şaşkınlık uyandırmaya başladım:))Hadi hayırlısı...


Yorumlar

  1. Ne güzel duvarlarmış onlar öyle. Bilge önünde durunca daha da güzel olmuşlar:)) Hele o şiirli ve şairli olanı pek beğendim, düşünenin aklına sağlık.
    Bu gökten düşen 3 damla suyu görünce telaşlananlara ben de pek gülüyorum. Onları getirmek lazım Antalya kışlarına, şöyle şar şar kovayla dökülmüş gibi yağan yağmurları görsünler. Kardan, yağmurdan korkar olduk, hava nemlense tatil yapıyoruz. Ben çocukken ne karlarda bata çıka hem de yürüyerek okula gitmişliğimiz vardır. Her fırsatta tatil yap sonra da o eğitimden hayır bekle.
    Ay öğretmen damarım tuttu, susayım artık. Öpücükler size gelsin...

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten harika fotoğraflar. Üzerindeki penguenli tişört nasıl yakışmış güzel prensese.

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Leylak, bence de toplayıp Antalya' ya götürmek lazım, kış yağmurlarında şöyle bir yedi kat ıslatmalı, bak o zaman şikayet ediyorlar mı(abarttım mı)?
    Sevgili Umur, çok sağol çekerken bu kadar güzel olacağını ben de düşünmemiştim.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder