TUZ GÖLÜ

 Dünkü yazımda tek kare fotoğraf koyduğum için, yorumlarında uyarısıyla, haksızlık ettiğimi düşündüm.

 Geçen sene ilk kez gördüm Tuz Gölü'nü. Akşamdı ve tabak gibi ayın ışığı altında muhteşemdi. Sırf bu görüntüyü tekrar görmek için dolunay olan  bir akşam gitmek istiyoruz.  Ankara' dan Şereflikoçhisar' a doğru giderken başlıyor göl.

 Bazen bitiyor, sonra devam ediyor.

 Bu sene çok yağış aldığı için olsa gerek, geçen seneki gibi kupkuru değildi.

 Bu arada nette biraz gezindim. Tuz Gölü Türkiye' nin ikinci büyük gölü.

 Lut Gölü'nden sonra, dünyanın en tuzlu ikinci gölü.

 Türkiye' deki tuz ihtiyacının % 60' ı Tuz Gölü' nden sağlanıyor.

Dışarıya akıntısı olmayan kapalı bir havza gölüymüş. Yağış alanı geniş olmasına rağmen, beslenme kaynakları zayıfmış. Kurak geçen zamanlar çok tehlikeli bu yüzden.
Ayrıca Flamingoların ülkemizdeki en önemli kuluçka alanı olup, gölün orta kesimlerinde her biri  5-6 bin yuvadan oluşan dev kuluçka kolonileri bulunmaktaymış.Kılıçgaga, angıt, yağmurcunlar, yaban kazları ve yaban ördekleri gölde büyük topluluklar halinde yaşarlarmış.
Bunları okuduktan sonra ne denli zengin bir doğa güzelliğinin yanı başımızda olduğunu daha iyi anladım. Yakınlardaysanız ya da yolunuz Tuz Gölü'nden geçerse siz de bizim gibi çıkartın ayakkabılarınızı, gözünüzün alabildiği beyazlığın üstünde yürüyün. Arada başınız dönebilir ama merak etmeyin çok keyif alacaksınız.