Biz geldik...

 Başlık garip oldu, gideceğimizi yazmamıştım. Koca'nın "köyümüz şöyle güzel, köyümüz böyle güzel " diye ballandıra ballandıra anlatmalarına dayanamayan arkadaşları, bayramı da fırsat bilip "biz sizin köye gidiyoruz" dediler. Bize de eşlik etmek kaldı. İki araba perşembe öğleden sonra düştük yola. Yola çıkış saatimiz geç olunca ben başımız gelecekleri az çok tahmin ettim.
 Akşamın bir körü köye geldik gelmesine ama toplam on iki hane olan mahalleyi Koca bulamadı. Karanlıkta döne döne, popomuz koltuklara yapışa yapışa sonunda evi bulduk. Sabah kalktığımızda, misafirler şoktaydı. Karadeniz' e ilk kez geldikleri için, yer gök , dere tepe ağaç görüntüsüne baka kaldılar. Köyde hemen hemen her şey olgunlaşmıştı. Böğürtlen, kızılcık ve kuşburnu topladık. El ayak hatta kol bacak her yanım diken yarası oldu.
 Söylene söylene de olsa, böğürtlenden reçel, kuşburnundan çay, kızılcıktan da tarhana yapacak kadar toplamışım.
 Bilge  yolda arkadaşın görüp aldığı şalvarı giyip, dağ bayır dolandı yine.
 Biz böyle otlar, böcekler, çiçekler derken, cuma sabahı yağmurla uyandık.
 Dumana bürünmüş yağmur. Köyde gezme faslı böylelikle bitti. 
 Islana ıslana da olsa biraz fasulye topladım. Kolluk kuvvetleriyle içledik:))Pazar sabahı yağmur daha da hızlanmıştı, yollardan korkumuza erkenden yola çıktık. Önce Ünye'ye uğradık.
 Ünye benim gözümde muhteşem bir yer. deniz olduğu için mi, denizle o kadar ağacı buluşturduğu için mi bilmiyorum ama ne zaman görsem içim pır pır ediyor.
 Deniz kenarında bol bol fotoğraf çektik.
 Bilge büyüyünce balıkçı olmaya karar verdi. Ben gülümsedim. Bu arada köyde hava çok soğuktu, Ünye biraz daha ılıktı.

 Bu iskelede bizimle birlikte turistlerde hayran hayran bakıyorlardı.
 Zamanın, kaygıların durduğu bir yer adeta.
 Gördüğüm tek dolu kova:))

 Fotoğraf çekmeyi unutmuşum ama Ünye' ye gidince mutlaka tost yemelisiniz. Kocaman tost ekmekleri var, önce gözünüz doyuyor:))
 Ardından Samsun' a geldik. Koca' nın bir işi vardı. Bizi Bandırma Müzesi' nde bıraktı.
 Müzeyi gezdik, dolaştık, çok kalabalıktı, çok içime sinmedi.
Bilge kalabalığı yararak da olsa her köşesine baktı.
Samsun'da hava daha sıcaktı.

Biraz da parkta dolaştık, deniz havası aldık. Ardından aç karınlarımızı doyurduk. Samsun' luların porsiyon konusunda pinti olduklarına kanaat getirip yola koyulduk. Ankara'ya yaklaştıkça hava daha çok ısındı. Ben iyice yoruldum. Eve geldikten sonra köy ganimetlerini yerleştirdim, sonrasında da uyumuş kalmış. Sabah sürünerek kalktım. ofiste işler yığılmış, bu hafta kış hazırlıklarını bitirme niyetindeyim Bana kolay gelsin...

Yorumlar

  1. Eşinizin köyü neresi ben de Fatsalıyım .Fatsamızda çok güzel...Karadeniz bir cennet her zaman söylerim
    Sevgiler Fatoş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatoş Hanım Ordu'nun Akkuş İlçesine bağlı Çavdar Köyü.Çok haklısınız Karadeniz bir cennet, bizden de sevgiler

      Sil

Yorum Gönder