Günler birbirini kovalarken...


Yine bilgisayarım bozuldu, anlamadığım bir yeri yanmış, Neden sorusunun cevabı yok. Yazın başıma gelenden sonra yedeklerim çok düzenliydi Allahtan . Neyse bütün iş planım, listelerim alt üst oldu. Masam bir sürü iş doldu.Kafamın içi de masamdan çok farklı değil.
"Mülksüzler" e başlamıştım. Ursula K.Leguin fantastik edebiyatta listemin başında. Elimden bırakmadan okumak istiyorum. İşlerin bu kadar birikmesi biraz da bu yüzden canımı sıktı.
Neyse dünyanın sonu değil, hallolur nasıl olsa.(kendime not)

Oscar ödülleri dağıtıldı. Tüm adayları izleyemedim. İşin açıkçası bu yılki filmler çok vasattı. Naçizane fikrim "Revenant" Inaaritu' nin izlediğim en kötü filmiydi. Zira DiCaprio' yu da daha başarılı rollerde izlemiştim daha önce. İzlediklerim arasında en etkileyici film "Danimarkalı Kız" dı. Eddie Redmayne muhteşem bir oyunculuk sergilemiş.Rol arkadaşı Alicia Vikander ödül aldı da bir nebze rahatladım.

Pazar günü Bilge' yi Erimtan Müzesi' ne götürdüm. "Antik Roma' da Duvar Resimleri" Atölyesi vardı. Erimtan' ın kafesi çok güzeldir. Babamız "ben uyuyayım siz gidin "deyince çantama kitaplarımı, çizim defterimi, kalemlerimi attım. Brunch için gelen kalabalık bir grup vardı, tek satır okuyamadım, çizgi bile çizemedim. Bir süre sonra kendini yaz gününde sanan kış güneşi bile bayılttı:)) İçeri zor attım bünyeyi:)) Bilge çok keyif aldı etkinlikten. Fotoğrafta da yüzünden belli oluyor. Kendi boyadığı kısmın önünde poz verdi. Oraya kadar gitmişken bir türlü fırsat bulup gidemediğimiz "Salı Konserleri"nden önümüzdeki haftaya piyano resitali için bilet aldık. Kaleye çıkmadık, aşağı inerken bir kaç dükkana girdik. Babayla buluşup yemek yedik. Bilge' yi keman dersine bıraktık. Koca'yla uzun uzun yürüdük. Çıkışta o kadar yorulmuşuz ki hemen eve geldik. Herkes köşesine çekildi. Bu arada Bilge'yle "Ulysses Moore" serisine başladık. Biraz o okuyor, biraz ben. İlk kitabın başındayız fena değil gibi.

Bilge' nin matematik yazılısı varmış. Eline verdiğim yaprak testleri salla pati çözdüğü için beraber çözme gafletinde bulunduk. Arkadaş problem sormuşlar güya, anlayana kadar ayrı bir düşündüm, baktım Koca' da benden farklı değil. Anladık da ne oldu, çözemedik. Çocuk sonucu buldu, cevap anahtarına baktım doğru, sinirlerim bozuldu. O ara Koca dürttü "sorma nasıl çözdüğünü" dedi, sormadım... başımızı dik tuttuk:;))

Hadi iyi bakın kendinize...ben çalışayım, çok çalışayım...


Yorumlar

  1. Etkinliğin teması Bilge gibi benim de çok hoşuma gitti.
    Bu arada o problemler şimdiden beni korkutuyor. Sözelci olduğumdan Ata, öğretmen anneannesine gidecek gibi görünüyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazdan Kalan tarih, arkeoloji ve resim olunca sevmemek imkansız bence de:)) Ne şanslısınız anneanne destek çıkar Ata'ya, yoksa fena:((

      Sil
  2. ahahahaaaa :))
    Aman sorma hakikaten nasıl çözdüğünü :)) Karizmayı boşuna çizdirmeyelim :))
    Oscar dönemi benim için bu sene iyiydi... Danimarkalı kızı çok sevdim bende...
    Blanchett almadı diye üzüldüm bende :) Carol filmini sevişimden belki de...
    Mutlu haftalar canım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şebnemcim hepimizin hali böyle sanırım:)) Carol' u izlemedim bu hafta izleyeceğim. Sana da mutlu haftalar olsun

      Sil
  3. Ne kadar uzak kalmışım sizlerden :((
    Kara kızım büyümüş te, zarif bir genç kız olmuş maaşallah Sevdacım :)
    İkinizi de çoook öpüyorum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Banu Ablam evet ya işten güçten yazıp kaçar oldum. Doğru dürüst ziyaret edemiyorum bende . Bilge akıl almaz bir hızla büyüyor.Biz de öpüyoruz kocaman sevgiler...

      Sil
  4. Bazen çocuklar bana soruyorlar sonra daha ben anlayamadan cevabı buluyorlar. O nasıl zavallı bir andır :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya Handan tam anlamıyla "zavallı bir an" :))

      Sil

Yorum Gönder