Cumartesi, Pazar Azıcık da Pazartesi

Cumartesi erkenden uyandım, hep birlikte kahvaltı yaptık. Koca Efes' i gezdirip eve bıraktı,  ben de çamaşırlar, bulaşıklar derken öğleni ettim. Bilge' yi piyano dersine bıraktım, yine parka konuşlandım. Biraz kitap okudum,  sıkıldım yürüdüm, yürüdüm... derken bir park daha keşfettim, yeni açılan belediyenin bir sahnesine kestirme bir yol olduğunu da böylelikle fark ettim:)) Geri döndüm, Bilge' yi aldım. Dost' a uğradık Türkçe dersi için soru bankası ve Angela Nanetti' nin Mistral kitabını aldık.
Eve döndük, yemek faslının ardından Türkçe yazılısına çalışayım dedi. Allahım deli oldum, ünite ses olayları. Bir olaylar, bir olaylar, ünlüler ünsüzler, büyük sesli uyumu uymayan bizden değildirler. Ünlü benzeşmesi, türemesi olmadı düşmesi... İki saat sonra kafam balona, Bilge' de aptala dönmüştü. Akşam olmuştu zaten, "Dare To be Wild" diye bir film izledik. Koca sevmedi, Bilge' yle ben sonuna kadar izledik çizimler ve bitkiler çok hoştu. 
Pazar sabah erken uyandım, biraz kitap okudum, kahvaltıyı hazırladım. Kahvaltı bitip, bulaşıkları toparladığımda saat ondu. Hazırlanıp sonunda kuaföre gittim. Kimseler yoktu, hemen boyamı yaptılar. Öğlen olmadan bu işi de halledince sıra korkunçlu Türkçe yazılısına hazırlanmaya geldi. Bilge' ye niye daha önce bunları anlamadığını söylemedin diye sitem ettim. Koca bir kartona tek tek kuralları yazdık. Biraz anlar gibi oldu, bu arada bir taraftan da öğlen yemeğini hazırladık. Yoğurtlu kereviz salatasını o hazırlayınca yedi pek sevindim. Yemeğin ardından pazara gitmek için hazırlanırken Bilge' de takıldı peşime. Yol boyu sevdiği şarkıları dinletti bana. Hemen pazar işini halledip eve döndük. Açık hava iyi geldi dedik, biraz daha test çözdük. Bugün ne yapar bilemiyorum artık:(( Bilge uyumadan daha önce üç kez başlayıp okuyamadığı Jule Verne' in Balonla Beş Hafta sını sesli okumaya başladım. Merakla dinliyor, sevdi sanki. O uyuduktan sonra Alias Grace' i bitirdim. Oldukça ilginçti. Black Mirror izlemeye başladım ama ilk bölümün yarısında uyumuşum, bugün tekrar başlarım. Dün dolapları düzeltirken nakış iplikleri buldum rengarenk. Kulaklığımı bu iplerle kaplamaya başladım, az kaldı bitince paylaşırım, çok cici oldu.
Bu sabah Bilge' yi okula gönderdikten sonra Efes' in durgun olduğunu fark ettim. Dışarı çıkarken kapının önüne kustu. Dün dünyaları yemiş ve hazmedememiş sanırım. Şimdi de biraz durgun. gerçi kedileri kovaladı :)) İçim gitti bir daha ne kadar  gözlerini belertirse belertsin ıvır kıvır vermeyeceğim. Kararım kesin... İyi bir hafta olsun...

Yorumlar