Günler geçerken...



Bu hafta nasıl geçti hiç anlamadım. Tembellik yapmaya eğilimli, miskin bir haftaydı diyebilirim. Yeraltına Mektuplar ı bitirdim. Mektuplarda adı geçen pek çok şair ve yazar tanıdım, çok verimli bir okuma oldu benim için. Diktatörlerin Çocukları devam ediyor lakin arka arkaya okunacak gibi değil. Araya Bildiğimiz Dünyanın Sonu nu sıkıştırdım.


Gerçi elimde iki kitap daha var okuduğum ama Doppler' in yeni macerasını merak ediyordum, akşam baya bir okudum, bakalım neler olacak.

Önceki gün Like Father ı izledim, mevzu baba olunca bende akan sular durur ama filim vasattı. Dünde ara ara izlediğimiz The Big Cooking Showdown ın final bölümlerini izledim. Tembel tembel öyle izledim durdum. Baktım Bilge mutfakta eşeleniyor, kek yapalım dedim hemen zıpladı olur diye.
Dün evdeydik, sabah kendimi pek iyi hissetmiyordum. Öğleye doğru Bilge' yle Efes' i yıkadık. Bilge bu işle baya baya ilgilendi, hatta bir ara Efes artık pes etmişti. Herkes bir köşede takıldı, sonra kek falan ardından yemek faslı derken akşam oldu zaten.

Öyle çok uyumuşum ki sabah zoraki açtım gözümü. Ofise gitmesem mi dedim sonra vazgeçtim işler birikince hoş olmuyor.

Neyse keyifli bir hafta sonu olsun.

Yorumlar

  1. Mutlu hafta sonların olsun canım ♥

    YanıtlaSil
  2. Fotoğraftaki kitap ve yazar merakımı çekti. Okunsa iyi olur gibi duruyor. ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevin Ablacığım ilk kitap fena değildi ama bunu hiç sevmedim. Yani kolay kolay kötü demem ama bu fenaydı :(((

      Sil

Yorum Gönder